savurgan acýlarýn hoyratça harcadýðý cýlýz iniltilerdik boyuna horlandýk hikayelerin her satýrýnda maðlup ordular yaðmaladý gözlerimizi tarihi toza bulayan kanla yýkayan piramitler gibi büyüdü içimizde sýkýntý daðýlýp daðýlýp logolar gibi savrulduk yeryüzüne her þey yitik bir ülke oldu en sonunda..
kimse hatýrlamadýysa da bizi dualarýnda en çok bizim üstümüze yaðdý çöl yaðmurlarý ve en çok bize yakýþtý ölüm ýssýz kervanlar taþýdý cesedimizi yarým kalýrken gülüþler solgun dudaklarýmýzda
haraç mezat hep baþkalarýnýndý teraziler onlardan yana aðýr bastý bakraçlar onlarýn ellerindeydi bize sabret dediler diren dediler ve adýmýz çýnladý bütün kuyularda ..
nolur söylesin biri kardeþi kurdun masalýna atmaya ne gerek vardý ýþýklý sular dururken kan niye aktý ve neden çekiþtirildi mintanýmýz neden yapýþýp kaldý üstümüzde sevda parmaðý kanayan her kadýndan sonra..
oysa bir hançer kesiði bir rüya tabiri bir çöl esintisi bir þiirin en cýlýz i mgesi gibi kaynayýp durdu içimizde masumiyetin gölgesi..
ne zaman bir nehre uymaya kalksak bir ayete bir yol iþaretine ne zaman sývasak pütürlerini duvarlarýmýzýn sarmaya yeltensek bir yarayý ne zaman ayný sese yanký olsak ya da baþka bir gülüþ baþka bir eylem baþka bir þarký tuttursak bezensin diye dünya ayný nakaratla çýrýlçýplak soydular bütün alanlarda...