MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

Mutluluk Oyunu - ÖYKÜ
mhrcck

Mutluluk Oyunu - ÖYKÜ



Akþam eve döndüðünde, eþi mutfakta her zaman ki gibi yemek hazýrlýyordu, selam verip üzerini deðiþtirmek üzere odasýna geçerken yemekten sonra nasýl söyleyeceðini düþünüyordu.
Duþ alýp ev kýyafetini giyindi mutfaða eþinin yanýna döndü. Beraberce Yemeði yedikten sonra masayý toplamaya yardým etti, oturma odasýna geçip sabýrla bulaþýklarý yýkamasýný bekledi. Nihayet hanýmý geldi karþýsýna oturdu. Evde gününün nasýl geçtiðini sordu, mutat konularý konuþtuktan sonra bir konuyu seninle konuþmak istiyorum dedi. Ýçinde ki kuþku fýrtýnasýndan gözleri aðlamaya hazýr yaðmur bulutu gibiydi. Bir an için endiþelendi acaba ne söyleyeceðimi tahmin etmiþ midir diye düþündü. Heyecandan dili kelimeleri döndüremiyor, dudaklarý titriyordu.
O kadýn bu akþam muhakkak konuþ demiþ ona söz vermiþti, iþ yerinden ayrýlýrken sevdiði kadýna. Düþündüklerini aynen söze döküp, bir çýrpý da söyleyeceklerini söylemeliydi, senden boþanmak istiyorum demeliydi diyemedi bir türlü. Cümle kurmakta zorlanýyor, konuyu bir türlü açamýyordu. Eþinin yüz ifadesinden sýkýldýðý belli oluyordu. Ne söyleyeceksen lütfen çabuk söyle sýkýldým ama dedi.
- Uzun süredir þey ! söyle
- Allah aþkýna ne þeyi.
- Þey iþte bu böyle devam etmemeli, ben senden ayrýlmak istiyorum.
Dondu kaldý kadýný, sanki böyle bir kararý beklemiyor gibiydi. Sinirlendiðini belli etmeden, baþýný öne eðerek sadece sebebini sordu,
- neden, lütfen söylermisin ! Gözlerinde bulut yoðunlaþýp yanaklarýndan yaðmur olup döküldü.
Beklediði makul cevabý bir türlü veremedi, sadece baþka birini seviyorum diyebildi. Yorgun ses tonuyla Ýyi geceler diyebildi. Baþýný öne eðerek yatak odasýna doðru yürüdü. Kapýyý çarpmadan sessizce kapadý, sadece kilit sesini duydu. Bir müddet sonra koltuðunda düþüncelere dalmýþken çok derinden hýçkýrýk sesini duydu. Ýçinden bir ses evliliðinin iyi gitmediðini, verdiði kararýn doðru olduðunu, boþanmalýyýz diyordu. Son zamanlarda onun arzulu bakýþlarý onun için hiç bir þey ifade etmiyordu, aklý öteki kadýnda takýlý kalmýþtý.
Salonda kanepeye uzandý, uyuyamaya çalýþtý ama uyuyamadý. Kalktý kitaplýktan kaðýt kalem alarak çalýþma masasýna oturdu. Anlaþmalý boþanma taahhüdü hazýrlamak için kaleme aldý. Oturduklarý evi, arabayý ve þirkettin yarý hissesini ve oðlunun velayetini ona býrakacaðýna dair taahhütnamesini hazýrladý.
Sabah kahvaltý yapmadan ayrý ayrý evden çýktýlar. Gün boyu bir birilerini aramadýlar. Ýþ dönüþü, belki evde yemek yapmamýþtýr diye üç kiþilik hazýr yiyecek paketiyle döndü. Oysa eþi iþinden erken çýkmýþ, mutfakta yemek hazýrlamakla meþguldü. Ýyi akþamlar dileðine sessiz kalýp cevap bile vermedi. Elindeki paketleri dolaba koymasý için mutfak masasýnýn üzerine koyup odasýna çýktý. On sekiz yaþýnda olan oðullarý hiç bir þeyden habersiz odasýnda ders çalýþýyordu. Bir müddet sonra yemeðin hazýr olduðunu seslenerek duyurdu. Yemek masasýna oturan oðlu, baba yemek hazýr sofraya diye seslendi. Sofraya afiyet olsun diyerek oturdu. Tabii ki dýþarýdan aldýðý hazýr yemeklerden hiç bahsetmedi. Yemekten sonra dersine çalýþmasý için odasýna gönderildi. Masanýn toplanmasý bulaþýklarýn yýkanmasýný bekledi. Bir gece evvel hazýrlayýp gündüz ofiste dikte ettiði boþanma senedini okumasý için verdi. hazýrlamýþ olduðu boþanma taahhüdüne uzun uzun baktý, okumadan sol tarafýnda bulunan sehpanýn üzerine yavaþça koydu. Anlaþýlan, yirmi yýl hayatýmý paylaþtýðým adam beni hiç tanýmamýþ. Beni tanýmýþ olsaydý böyle bir teklif de bulunmazdý, senden hiç bir þey istemiyorum, malýnla mutlu ol dedi yemek masasýndan kalktý, sessizce yatak odasýna doðru yöneldi.
Ona acý çektirdiðini biliyordu, eskisi gibi olamýyordu elinde deðildi. Nasýl eskisi gibi olabilirdi onun hüznü yüreðini sýzlatmýyor da deðildi. Çaresizdi kendini iki duvar arasýnda sýkýþmýþ hissediyordu. Eþi baðýrýp çaðýrsa, kýrýp dökse, iþini kolaylaþtýracak, bunu fýrsat bilip bir daha dönmemek üzere evi terk edecekti, amma öyle olmadý, planý tutmadý. Evliliklerini kurtarmak için hiç bir çaba göstermemesi de de rahatsýz ediyordu. Kalbi kýrýlmýþtý yine de olgun davranmýþ, onurundan kibarlýðýndan hanýmlýðýndan ödün vermemiþti.
Oturduðu koltukta, kendi dünyasýyla baþ baþa kalmýþtý. Yatak odasýnýn kapýsýnýn açýldýðýný duydu, ona doðru geldiðini gördü. Karþý koltuða oturdu, gözlerinin aðlamaktan kýzardýðý belliydi. Bir müddet konuþmadý, sonra gayet sakin kendinden emin tavýr ve ses tonuyla, anlaþmalý boþanmayý kabul edeceðim, yalnýz bazý þartlarým var dedi. Boþanmamýzý bir müddet geciktirip eskisi gibi yaþantýmýza devam edeceðiz. Oðlumuz bitirme sýnavlarýna hazýrlanýyor, onu üzecek hiç bir olumsuzluðun yaþanmasýný istemiyorum, sen de istemezsin herhalde dedi. Bu teklife hayýr diyemedi teklifini kabul ediyorum dedi. Oðlumuzun ruh saðlýðý, baþarýsý için elbette dedi. Evlilik yýl dönümümüz yaklaþýyor hiç olumsuzluklarýn yaþanmamasýna müsaade etmeyip geçmiþ yýllarda olduðu gibi kutlayalým. Müsait zamanda boþanma davasýný ben açacaðým. Senden hiç bir þey istemiyorum.
Bir ay boyunca oðullarýna ayrý odalarda yattýklarýný hissettirmediler. Her sabah daha evvel boðuþtuklarý gibi birlikte yatakta üçlü aile mutluluðu oyununu oynadýlar. Önceleri bu oyundan sýkýlacaðýný düþünmüþtü ama öyle olmadý, hoþuna da gitti.
Günler rüzgarýn peþinde sürüklenen hazan yapraklarý gibi birer birer uçup gidiyordu. Oðlum anne, baba sizi çok seviyorum biz mutlu bir aileyiz sizinle gurur duyuyorum diye çýðlýk atmasý canýmýzý acýtýyordu. Anlaþmalarýnýn son gün de yine mutluluk oyununu oynadýlar. Yemekten sonra eþiyle kanepeye geçip onun omuzlarýna elini atýp kucakladýðýnda, oðullarý tebessümle onlarý izliyordu. Eþi gözlerini kapatýp kulaðýna eðilip, oðlumuza hissettirmediðin için teþekkür ederim, beni ne kadar mutlu ettiðini bilemezsin dedi. Baþýný öne eðerek, tebessümle tamam dercesine gözlerini kýrpýþtýrdý. Doðrusu içinde ayrýlma acýsý aksine kendisinde gittikçe büyüyordu. Ertesi sabah iþe gitmek için evden ayrýlýrken, yatak odasý penceresinde eþinin izlediðini gördü. Elindeki mendili sanki veda edercesine sallýyordu. Elini kaldýrarak karþýlýk verdi. Baþý önünde duygularýna yenik düþmüþtü. Seni sevmiyorum terk edeceðim dediði kadýn onu duygulandýrmýþtý. Elinin tersiyle gözyaþlarýný sildi, yoluna devam ederken, aklý hüzünle uðurlayan sevgili eþinde kalmýþtý.
O sevdiðini zannettiði kalbini çalan kadýna,nihayet eþini sevdiðini anladýðýný, ondan kopamayacaðýný söylemeye karar verdi. Ýþ yerine varýr varmaz Ýlk iþi, ona beraberliðini bitirmek istediðini söylemek oldu. O kadýn ortalýðý kýrdý döktü hakaretler yaðdýrdý. Oysa acýsýyla tatlýsýyla yirmi yýl hayatýný paylaþtýðý kadýn, boþanmak istediðini söylediðinde hiç tepki vermeden dinlemiþ makul sebepler sormuþtu diye düþündü. Sevdiðini zannettiði kadýnýn böyle tepki verdiðini görünce, eþinin asil bir kadýn olduðunu hatýrlattý ona. Üzerinden yük kalkmýþcasýna yüreði hafiflemiþti. O günün mesai bitiminde, kuþlar kadar özgürdü sanki, uçarcasýna evine koþtu.
O günün akþamý, oynadýklarý oyunun sonuna yaklaþtýklarýnýn farkýndaydýlar. Eþi baþýný omzuna yasladýðýnda, uzun zamandýr uzak kaldýðý kokusunu, dokunuþunda sevgisini hissetti. Neden bu duyguyu kaybetmeye çabaladýðýna hayýflandý.
Eþinin þefkatli davranýþý omzuna eðilmesi, evlendikleri ilk gün kadar duygulu ve güzeldi. Yavru ceylan gibi titriyordu. Eþi, elindeki mendili saklayarak gözyaþlarýný siliyordu. Bu sýkýntýlý süre içerisinde eþinin göz altýnda çizgilerin oluþtuðunu saçlarýna ak düþtüðünü fark etti. Onu son kez kucaðýna alarak yatak odasýnýn kapýsýna kadar taþýdý, taþýrken ilk gün heyecanýný yaþadý. Hayatýnýn yirmi yýlýný veren kadýna olan minnet borcuydu. Bu güven ve þefkat duygusu içimde çýð gibi büyüyordu. Kaybettiði sevgiyi yine kaybettiði yerde bulmuþtu çok mutluydu.
O sabah ne giyeceðini sesli düþünürken izledi. Her geçen gün kýyafetlerinin biraz daha bol geldiðini söylüyordu. O an onun ne kadar süzüldüðünü kilo verdiðini fark etti. Oðlunu yanýna çaðýrdý üçü beraberce sýký sýký sarýldýlar. Son anda, kararýndan vaz geçtiðini ona dönmek istediðini bu oyunu mutlu bitirmek istediðini þimdilik söylemek istemiyordu. Ayrý ayrý iþ yerlerine, oðullarý da okuluna gittiler.
O günün akþamý hem oynanan oyunun, hemi de evlilik yýl dönümü akþamýydý. Ýþ yerinden eþine telefon etti, sürprizinin olduðunu söyledi. Yemekten sonra mum ýþýðýnda dans ederken mutlu haber verecekti.
Gün boyu evlilik yýl dönümü akþamý söyleyeceklerinin tekrarýný yapýp durdu. Hayatýmdan çok þeylerin eksildiðini geç fark ettim, ne olur beni affet diyecekti. Bunlarý düþünürken günü sabýrsýzlýkla geçti. Ýþ çýkýþý çiçekçiye uðradý çok sevdiði çiçeklerden bir buket yaptýrdý. Üzerine kart iliþtirip ’hayatýnýn sonuna kadar seni taþýyacaðým’ diye yazdýrdý. Yol boyunca mutluluk þarkýlarý mýrýldanarak evine geldi. Oðullarý evin bahçesinde arkadaþlarýyla oynuyordu. Elinde çiçek buketiyle görünce, baba yoksa evlilik yýl dönümünüz mü diye takýldý. Çiçek buketiyle yüzünü kapayýp kapý zilini çaldý. Kapý açýldýðýnda ayrýlmak istemediðini hata yaptýðýný anladýðýný deli gibi sevdiðini söyleyecek milyonlarca kere özür dileyecekti. Kapý açýlmadý, belki uyumuþ kalmýþtýr diye kendi anahtarýyla kapýyý açtý, ne mutfakta ne de salonda yoktu. Yatak odasýna doðru yürüdü kapý kapalýydý. Kapýyý çaldý ses vermeyince bir daha çaldý yine ses yoktu. Usulca kapý kolunu çevirdiðinde ardýna kadar açýldý, kilitlememiþti. Elleri göðsünün üzerinde baþý hafiften yana düþmüþ uyuyordu, uyandýrmak istemedi. Elindeki buketi vazoya yerleþtirmek için odadan çýktý. Çok sevdiði seramik vazoyu mutfaktan aldý çiçekleri yerleþtirip geri döndü. Etajerin üzerine vazoyu koyarken zarf gözüne iliþti. Aceleyle zarfý açtý, içinden ona yazmýþ olduðu mektubu çýkarttý. Yataðýn ayak ucunda bulunan pufa iliþip, yazdýklarýný nefes almadan okudu;
Sevgilim,
“Doktorum Ýleri safhada göðüs kanseri olduðumu, vücudumun her yerine sýçradýðýný, bu evrede kimyasal tedavinin cevap vermeyeceðini, verse dahi kýsa süreli olacaðýný, birkaç aylýk ömrünün kaldýðýný senin bana ayrýlmak istediðin günlerde söylemiþti. Hasta olduðumu seni etkilememek için söylemedim. Zira kýsa süre sonra ben aranýzdan ayrýlacaktým, sen mutlu ol diye bilinçli olarak söylemedim. Yeter ki sen mutlu ol istedim. Sana mutluluklar diliyorum, oðlumuza iyi bak onu çok çok sevdiðimi söyle. Doktorum, ölüm saati yaklaþtýðýnda önce ayaklarýmýn soðuyacaðýný söylemiþti. Bir kaç gündür ayaklarým uyuþuyordu, bu sabah seni pencereden uðurladýðýmda, ayaklarýmýn yavaþ yavaþ soðumaya baþladýðýný hissettim. Galiba ölümüme çeyrek var diye Ýþ yerimden izin alýp erken ayrýldým. Yemek yapacak takatým yoktu kendimi yataðýma zor attým özür dilerim.
Son günlerde seni bilmeden ihmal ettiðimi geçte olsa anladým. Senin boþluða düþmene sebep bendim, beni affet. Bu oyunun, esasýnda sana da bana da iyi geldiðini son haftada anladým. Sabah gidiþinden belliydi, akþama bir buket çiçekle döneceðin. Belliydi beni ilk gün sevdiðin gibi sevdiðini evlilik yýl dönümümüz de söyleyeceðin. Sevenlere malum olurmuþ derler inanýrým.
Þu an baþucumda yazdýklarýmý okuduðuna eminim. Bana içinden geçenleri gün boyu tekrarlayýp ezberlediklerini biliyorum, zira her yýl dönümümüz de heyecanlanýp kekelediðin de cümleyi ben tamamlardým . Hadi söyle, görmesem, duymasam da ruhum yukarýda beni bekliyor hissederim.
Getirdiðin çiçekler için ayrýca teþekkür ederim. Þimdi göç zamaný, sana son kez zahmet vereceðim için özür dilerim. Yastýðýmýn altýna beyaz tülbent koydum onunla yüzümü ört. Sað tarafýmda bulunan etajerin üst gözünde, hastalýðýmý öðrendiðim gün aldýðým cenaze levazýmý ile mezar tapum var, kendini affettirmek istiyorsan çabuk toparlan. Cenaze iþlerini baþlat. Getirdiðin þu özür çiçeklerini defin iþleri tamamlandýktan sonra topraðýmýn üzerine serpiþtir. Þimdi vazoya aspirin atmayý unutma, öðle namazýna kadar vakit var solmasýnlar.
Çiçekler benim gibi erken solsun istemem. Hoþça kal.” (150714 mcicek )
Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.