Anlamýyorsun derken sen müþteki ben sanýk
Hüznümden, yüzün bile görünürken bulanýk
Kabul, o an istedim mekâný terk etmeyi
Halimi bilme diye kaçar gibi gitmeyi
Anýmsa! Gururumun boyumu aþtýðýný
Dik durabilmek için nasýl uðraþtýðýný
Sütten dili yanýnca zamanýnda çok kere
Temkinin ölçüsünü tutturmak hak getire
Sendeki inat ile ne gemiler batardý
Nuh der, peygamber demez ýsrarla bir tutardý
Girdabýn ortasýnda hissederdim kendimi
Can havliyle tek soluk söndürürken fendimi
Fikrimi meþgul eden ricam hâlâ geçerli
Hâl bundan ibaretken muhabbet de kederli
Huyumu kurutup da kor ateþte de yaktým
Bekliyorum, kararý son kez sana býraktým…..
Ne kaldý bize ait onu bilemem fakat
Desen, eskisi gibi göz bebeðimi kuþat
O an senden içeri gözünün elâsýyým
Ezber bozduran canýn, her dem müptelâsýyým…
15 Temmuz 2014 / NÜS