Ne kadar sürer bu sessizlik
Yankýlanýrken duvarlarda sensizlik
Annem daha ne kadar iþler bakýþlarýma
Çeyizlik hüzünlerimi bilmiyorum…
Bilmiyorum ne zaman gelir bahar
Ne zaman açar çiçekler, güneþ ne zaman doðar
Babamýn koynunda býrakalý güveni vakit tersine yürümekte
Karýnca çalýþkanlýðýyla gerilemekte yaþým
Daha ne denli yakar mazinin sönmeyen külleri
Neden kan damlar göz çukurlarýmdan bilmiyorum
Gözlerim yaðmur öncesi bir buluttu oysa ki
Rengi de koyu gri
Tütün ekerdi ninem uçsuz bir tarlada
Yemenisini yalar geçerdi hoyrat rüzgar
Uzaklardan bir naðme duyardý acý mýydý
Öfke mi hüzün mü isyan mý bilmiyordu
Ninem sarýlýrdý oraðýna daha sert sallardý çapasýný
Kadere isyan mýydý gözlerinden süzülen yaþlar bilmiyordu
Sahi mutlu hayat var mýydý kabullenmiþliði kabullenmeyen
Ninem sarardý saçlarýný güneþe umut niyetine
Toza belenen yüzü gülmezdi
Nasýr baðlayan elleri su serpmezdi yüreðine
Bir türkü tuttururdu sactayken oklavasý
Biraz yanýktý sesi katmerliydi bakýþlarý
Bir gün öldü dediler onca yükü sýrtlanýp kanatlarýna
Ben görmedim
Gün beni doðurmuþtu hazirandý
O gün, ninemin mavi gözlerini kopardý göbek baðýmdan
Seni sayýkladý öldü dediler aniydi ölüm
Ben görmedim
Sarý sýcak saçlar uçuþtu gökyüzünden
Telini koklayýnca anladým
Ninem melekti artýk on dördüydü haziranýn
Sensizlik uzun bir tren yolculuðunun
Lisaný bilinmeyen þehirlerinde volta atmak gibi
Yalnýzlýk ne mi?
Bunu kimse bilmiyor…
Sursuz kaleler döþüyor kalbim bombalara gönüllü
Dudaklarým acýlar büyütüyor anne
Kalemime sarýlý kefenim
Býrak beni anne
Yazarken öleyim
Seda YÜKLER