Çoğul Suskunluk/Tekil Ölüm
bü$ra
Çoğul Suskunluk/Tekil Ölüm
ölürken seslenmek gerekirdi bir sýzý’ya
ama
hep sustuk...
derin bir karanlýk dehlizdi acý
senin saç diplerin sancýlanýrdý ben dokunmadýðýmda
sen dokunmadýðýnda ellerime, parmak uçlarým
ne zaman sensiz bir þiire heves etsem
evet biliyorum, gereksizdi tüm yazlarým
yazýlarým
yazdýklarým
susma sen yine de, ölsekte
gitsen de...
bir masal peyda olurdu her sabah gün’eþimde
bir kabusa gebe kalýrdý her masal gecelerde
neden gece olurdu da, bir kara s/is çökerdi üstümüze
sana ömrümün þarkýsýný sancýsýz suskunluklarla söylemek isterdim
en az senin kadar kaçamak notalarla
gözümde kalan son yaþý
mevsimlerimden kalan son yazý
son sözü, son sazý duyabilseydim eðer
ben sana ölümsüzlüðün olurunu okumak isterdim mesela
bir rüya olurdu dilinde þiir, bilirdim
bir damla yaþ büyürdü kirpiðimde
sen olurdu þiir ben ölünce
sen ölürdün, sessizlik olurdu kalemim
ama ölünce, yazamazdým seni ben de
ölenler bir daha dönmez diyorlardý
gidenlerin hepsi dönüyor muydu sanki...
dünya dönmeye devam ediyordu çýðlýksýz ölsekte
ve susmasam da, dönmüyordun sen
ben bilmiyordum
neden sonra öðreniyordu insan kabullenmeyi
küçük bir çocuk gibi, aklýnýn ermediði gitmeleri
dönecektin sen de ölümsüz bir þiire birgün
gözlerin özne
gözlerin acý
gözlerin þiir olacaktý
ve neye yarayacaktý karanlýk bir yaranýn tekrar kanatýlmasý
neye yarayacaktý, bir sýzýnýn birgün yeniden hatýrlanmasý
giderken bir veda gerekirdi her aný’ya
ama
hep sustuk...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.