geceye vurdu ellerini çocuk, yüzüne sürdü sonra karardý, aydýnlatamadý içini yüzleriniz. üzüldü hiçliðinize... kendi hüznüne sýðýndý içerledi geçip giden insanlýðýn kayýplarýna kaçtý... yoruldu... yorgundu artýk yaþanmýþlýklarý
hiçliðinizi fýsýldadý mevsimlerin en güzü ve en gizli sýrlarýndan kopardý güneþinizi, rüzgar yalýn ayak çocuklarýn ayakkabýsýzlýðýydý suçunuz ayaklarýna battýkça diken, kan koktu umudunuz
onlarýn mevsimleri ölümün duasýna uyanýrken sizin eylülleriniz mutluluk tuvaliydi belki çýðlýklarý kulak týrmaladý onlarýn, öldü kulaklarýmýz siz þehirlerde, sokaklarda, arka mahallelerde susarken
sizin çoçukluðunuz renkli uçurtmalarý olan gökyüzüydü ve çocukluk, kurumuþ bir heceydi onlarýn dilinde ellerinizde en pahalý kokularýn boþ yüzsüzlüðü umursamadýkça kirleniyordu yürekleriniz onlarýn yürek kokusunu duymazdýnýz ki siz
uzun bir yalnýzlýktan geçiyorsun sen çocuk içinde eskimeyen bir gülüþle gizliyorsun yaþanmýþlýklarýný hüznünü kumdan yapýlmýþ kalelerde yýkýyorsun ve gömüyorsun gözyaþýný, tozlu ellerinin ayasýna vuruluyorsun her terkediliþinde, her yoruluþunda vicdansýz bedenlere sövüyorsun tarumar ediyorsun olmayan merhametlerini parçalanmýþ bir insanlýktan geriye sen kalýyorsun... bembeyaz, tertemiz, masum
büyüyorsun...
Sosyal Medyada Paylaşın:
bü$ra Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.