bir eylül günü þiire durunca dudaklarýn
kirpiklerin bir hançer gibi kesti bileklerimi
kanýmý sesinle okþadýn
düþtüm
yüzünün içimde belgelenmiþ tarihine
yüreðimin kýblesin de
gecenin dini de olur imaný da
göðümde çýldýrýyor -sessizlik
yaban kalmýþ yetim bir çocuk gibi
ellerimde uysallaþýyor
keþfinin mecnun örtüsü leyli saçlarýn
duvarlar yüzünün yüzüme cilveli haritasý
seni de beni de uyutmaz sonbahar
güvercin kanadýndan/kanýndan
bir tüy ve mürekkep
nasýrlaþan etime batýyor
oysa aðrýma gidiyor dilinde ve içinde
adýmýn geçmediði her cümle
ve hücremde
yeni bir umut olarak tekrar müjdelenirken sen
anladým !
zaman sinsi bir akrep gibi
unutturuyordu beni
aþk damarlarýmý kesip suluyor
köklerimi acýtýyordu
içimde yüzümün unutulma kehaneti
yazýn ortasý ve kara yel
gün doðumu ve sen
sonu her daim üç noktalarla biten
ucu açýk bu aþk
-Ah bir kez bile rastlasaydým gözlerine
gözlerimle vursalar da ölmezdim -
teninde tenimi yalayan rüzgar
seni katýk ediyor bu yaban sancýma
ki acýmasýn diye
þairlerin mýsralarýnda terk ettiði kadýnlar
bin yýldýr
bizde
ayný þiirde
çarmýha gerilmeyi
bekliyorduk sevgilim
dünyayý aþklaþan bir devrimle tekrar alevlendirmek için
mahur duruþun
ve omzumda o çocuk hayallerin
demli bir çay gibi çöreklenince içime
kurþuniye çalan bir Midyat akþamý
solmasýn diye son gülümseyiþim
o tanýdýðým en son güzel gülde
yüreðinle rec medildim
Deniz Pýnar