Kelebekler Üşüdüğünde
bü$ra
Kelebekler Üşüdüğünde
üzerine kustuðun bir kabusun sonrasý þimdi ellerim
dokunaklý þiirler yazamam ki sana, yokluðundan iðrenirsin
vuslat... ellerinin gölgesine yaraþtýramadýn avuçlarýmý
tutamadýn verdiðin sözlerin içinde, sana olan meramýmý
zamanýn zehirli akrebinde dudaklarýn var þimdi
ilerledikçe saniyeleri kanatan, an kaybettiren zamandan
her kaçýþýmda kendime sýðýnmalarým bundan
ellerim þimdi küskün çünkü sana
ellerim þimdi herþeyden çok yokluðuna yakýþan
hüznü çaðýran cellat... bazen bu þehir
uçurum kokan gidiþlerin vedasýna bir mezar
bir çift kanat bazen bu þehir, ölü kelebeklere savrulan
savrulan ve solan ve yok olan
her güz karmaþasýnda, gözlerimde vurulan
kabullendim, ki gidilmemiþ yollarýn güzargahý þimdi gözlerin
ayaklarýmý sevmeyen adýmlarým var giyemediðim
ve bana saðýr ve sana aðýr ve bize sýr olan ne varsa iþte orda
sakladýðýn coðrafyalarýnda... bir kayýp, bir ayýp gibisin
oysa ben, martýlarýn denize sarýldýðý hisle seni sevdim
bu yüzden içim biraz mavi, biraz serin, biraz ellerin
kelebeklerin cennetine baskýn yapýyor ayrýlýklar, bak
bak ve gör yaþanmamýþ soðuðun ayazý nasýl olur
gölgenden ürktüðün mevsim bu, avuçlarýnda soðuyan
vuslat... üþüdükçe hayasýz oluyor insan
üzerine aðladýðýn bir mektup zarfý þimdi yüreðim
okunaklý adresler býrakamam ki sana, yine gidersin
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.