şarap sıcak/biftek kanlı

Kasvetli öðleden sonra atýlan
atom bombasý kadar etkili sözler duyabilmek
ve biraz mizah sahibi bir kadýn arayýþýyla
sokak sokak yürüyor, barlarý geziyordum.

Bazen gökyüzüne, el deðmemiþ güneþe bakýp
ne iþim var burada, diye düþünür
sonra siktir eder,
barmene içki söylerdim.

Uzay tekrardý, yörüngede dönen her þey gibi
baþka þansýmýz olmadýðý için
siz ne yapýyorsanýz, ben ne yapýyorsam
onu yapýyorduk.

Sen yalnýz yaþayamazsýn, demiþti bir kadýn.
Çok biliyorsun, ne yalnýzý? dedim.
Taþaklarým o kadar kalabalýk ki! Yalnýzlýk nasýl?

Gece uykusu kadar kýsaydý gündüz düþleri
Þarap sýcak, biftek kanlý
bitmeyen açlýk ve yemek
ve porno kadar hýzlý tükeniyordu
zaman…

Tren geçidi açýlmýþtý
ancak kestirmeden gitmeyi sevmiyordum.
Ýnsanlardaki telaþý hiç anlamadým.
Gideceðinden önce varamazsýn o yere.
Hýzlý yürümek neden?

Kaybolmak istediðinde büyük þehirleri seçmeli insan.
Ve bir kadýn için þehir deðiþtirmeden önce
kadýný deðiþtirmeyi akýl edebilmeli….

Bir süre eve gelen kadýnlarla ilgilendim
hiç ayýrmadan sevdim onlarý
yalnýz kalmayý sevmiyor olmalarýndan
ve zamansýz gelmelerine memnundum.
Uzun sürmezdi, sabah olunca aðýr sessizlik baþlar
geldiklerinden hýzlý çýkarlardý kapýdan.
Mutlaka onlarý bekleyen erkekleri olurdu.
Kendi gölgesini atlatabilenin ne amacý olur hayatla?

Boþ odada ses þekle bürünür
duvarda iz býrakýr kirli ayna ve bahar ölmeden
süt diþim dökülmeden beklerdim
beni gerçekle kandýrabileni…

Sosyal Medyada Paylaşın: