Zaman
Gün artýðýndan ýþýyan
Ebruli bir akþamüstüydü tastamam
U/mutsuz ve sus/pus
Siyah ceketiyle
Ýnerken son vagondan
Devrilesi gelmiþti
Dað gibi olsa da cüssesi
Nihayetinde O da insan
Öyle bir esmiþti ki, sanki güzü anýmsatmýþtý rüzgâr
Aniden gözüne iliþince inci kolyeli bayan
Her zamanki gibi cesurdu
Endamý, sanki Osmanlýdan kalan
Dik duruþlu adam,
Yine de bakýþlarý titredi
Usulca merhaba derken
Baþýný öne eðdi.
Pür telaþtý halleri
Sanki yüreðine
Gözleri siyah miskten huriler deðdi.
Kirpiklerinin arasý
Deniz kadar
Yosun kokan kadýnýn
Güneþle yarýþýrcasýna sýmsýcak ve kýrmýzýydý yanaklarý
Belli ki kaderine ziyadesiyle kýrgýn
Bir o kadar da hazindi yaþantýsý
Kaçamak bakýþlarý çocuklar gibi þendi
Renk cümbüþü eteðini toplayýp
Yönünü iskeleye çevirdi
Var gücüyle gizlemeye çalýþýrken hislerini
Heyecandan titreyen elleriyle
Zamaný aðýrdan alýp
Yüzüne dolanan saçlarýný aralar gibi yaptý
Adam toparlandý
Aniden kadýnýn buz gibi ellerini kavradý
Unutulmuþ naftalin kokulu sandýklardan
Sanki geçmiþten yarým kalan bir aþktý bu
Avuçlarýna býraktýðý.
Her ikisi de
Tepeden týrnaða vurgun yemiþ gibiydi
Erken koparýlmýþ takvim yapraklarýndan
Halbuki tam da birbirlerine sarýlacakken
Ay ýþýðýnda kollarý.
Bi-çare
Daðýlýyor gözyaþlarýnda aþk eskizleri
Zira...
Zira, vuslat olmamalýydý
Çünki...
Ýkisine de yabancýydý birbirlerinin evleri
Kim bilir ne haldeydi
Merakla bekleyen aileleri........
NÜS