Külleri dökmeye koþan bir çocuktum
düþtüm ve yarýldý alným
anladým, izleri silinmeyendi ateþ
alevlerinde dans ederdi doðacaklar
ýþýðýn beþiðini tavaf ettikçe
can bulurdu yeryüzü
ýþýðý damýtan deðirmendi
gökyüzü
renklerle konuþtum
mürekkepbalýðý hassaslýðýnda
ayýn yüzünde sevdim güneþi
tüm renkleri içtiðimde siyaha çaldým
sen geldin sonra
yakýlan kütüphanelerin kokusu vardý üzerinde
harlýydý nefesin
can oldun dokunduðumda
güneþi yüzünden sevdim
yeni anlamlar boyuyorum þimdi geceleri
gök kuþaðýmýzý
gözlerimi dinle sen benim
göðsümde nefesini duymam kadar sýcak
þefkatli
seni saran kollarým gibi
silkeleyip dönüþ düzlüklerini dolaþan kemirgenleri
kabuslardan uyanma vaktidir bugün
doðayý ve iç acýlarýmýzý dinleyelim birlikte
yeni bir isim verelim geleceðe
beklemeyi çaðrýþtýran deðil
barýþmaya çaðýran bir isim
çocukluk düþlerimi canlandýrýp
beni evcilleþtiren
sesleniþin gibi
umut dolu bir isim
buzullarý yalayýp gelen
düþ savuran rüzgarýnda
kanat çýrpmadan yüzerken yan yana
kalplerimizin gördüklerini anlatalým
birbirimize
buluþacaðýmýz adayý arýyorum aylardýr
albatros bakýþlarýmla
bize ait zamaný
buzullarýn kýyýsýnda
yuva sýcaklýðýyla yükselen
o küçük kara parçasýný
gözlerimi dinle sen benim
kýzýl kýzýl geliyorum
Barba