Sen bilmezsin,
Sancýlý bir güz ertesinin
Ýlk gündoðumuydu yalnýzlýk
Menevþeler b/aþka açardý
Esmer lekeler belirirdi
Mavi enginliðin kýyýsýz baðrýnda
Fay hattýnýn üzerine kuruluydu umutlarýmýz
Zelzeleden nasibini alýrdý
Enkazý yuva bilen düþler
Biz hep o yýðýndan sað kalkýp
Çadýrlara sýðdýrýrdýk þen kahkahalarýmýzý
Sen bilmezsin,
Raylara oturup da beklerdik vuslatý
Hiçbir tren uðramazdý istasyona
Hiçbir yolcu geçmezdi kayýp kent duraðýndan
Heybemizi sýrtlanýp kýrlara giderdik
Parmak uçlarýmýzla deðerdik güneþe
Çimlerin üzerine serip örtümüzü
Heybemizdeki hüzün katýðýndan yerdik bölüþüp
Sonra yaz yaðmuru boþalýrdý saçlarýmýza
Kaçmazdýk…
Sýrýlsýklam yaþarken dostluðu
Bilirdik, elbet tekrar doðacak güneþ
Ve belirecek gökkuþaðý semada
Gurur oturacak gamzelerimizdeki saltanatýna
Sen bilmezsin,
Dün kýrýlan camdan yüreðimiz
Bugün onarýrdý yarasýný, iz býrakmadan…
Kaçamak bir bakýþ yeterdi ya da eðreti bir gülüþ
Kinimizi kýnýna sokmaya…
Þimdilerde paslanmaya yüz tutmuþ þarkýlar
Marþ olmuþtu dilimizde
Ve kalbimize ilaç.
Bir kývýlcým düþerdi ve büyürdü yavaþ yavaþ
Sen bilmezsin,
Kestane kokulu gecelerin
Aydýnlýk huzurunu
Bizcillik vardý eskiden bencillik yerine,
“Birimiz hepimiz,
Hepimiz birimiz için” derken el ele
Doruklarda yaþardýk güveni
Ve hissederdik iliðimize dek
Masumiyet güneþini
Ellerimin topraðýna sevgi ekince
Filizlenirdi çocuksu gülücükler
Sen bilmezsin çocuk!
Þimdi satýlýk mutluluklara gebeyken hayat
Ve eli kolu baðlý otururken kainat,
Artýk dostluk mazinin arka sokaklarýnda kalan
Siyah beyaz bir fotoðraf karesi...
Kirlenmemiþ kalpleri
Sen bilmezsin çocuk,
Vakit çok geç....