İbrahim faslı
I. Fasýl
toplayýn benden geriye ne kaldýysa
kitaplarý, ayakkabýlarý
masa lambalarýndan yayýlan cýlýz sarý ýþýðý
mumlardan yayýlan titrek sarý ýþýðý
çocukluðumu ve merdiven altýnda saklandýðým geceyi
kar deðil þu yaðan, yaðmur deðil üzerimize
buz tutmuþ damlalarýydý gökyüzünün
mavi mermiler halinde
yarýlýrken seviþmek o sonsuz gecede
karanlýk kasabalar, rahatsýz kaldýrým taþlarý
ve düþürmesi bir köy çocuðunun cebinde sakladýðý bir dilim mutluluðu
ruhu bedeninden dýþarý uzanýnca o kýrlangýç
evet kýrlangýç! kiþi kýrlangýç!
resim resim, çizgi çizgi ak kaðýdýn üstünde
kendi anlamýndan ayrýlýrdý aþk
kaldý bir baþýna çýplak bedenler içinde
ah gölgesi kendinden büyük adamlar
ve göðüsleri olan kadýnlar
ah o bitmeyen kavgasý yeryüzünün
bizi oyalayýp duran kalabalýk
evlerin iç huzuru ardýndan
toplayýn çocukluðumdan geriye ne kaldýysa
sarý sýcak yazlarý, aydýnlýk cumartesileri
mutluluðu ve merdiven altýnda saklandýðým o geceyi
rüzgar deðil þu esen, duymuyorum hem kimseyi
hiç kimseyi ve hiç bir kelimeyi
dünya döner... döner dünya...
dönerken demirden bir çalýlýk
kesip durur varolmak þu sonsuz bedenimi
bakýn! dedim, haykýrdým
bakýn buraya!
büyük laflar etmeyi bilmiyorum
intihar, yakamoz, antibiyotik
köþeli laflar etmeyi bilmiyorum
intihar, yakamoz, antibiyotik
savaþ meydanlarýnda düþerken gladyatörleri Antik Yunan’ýn
sýradan bir hayat olmalýydý elimizde
kimseyi kurtarmadan, sadece kendi kendimize
büyük laflar etmek için geç
vazgeçmek için çok erken
II.Fasýl
Antik Yunan’ýn gladyatörleri düþerken, düþten de erken
nasýl hatýrlatmasýn ki Ýbrahim’i?
yeþeren her tomurcuk, masmavi dað lalesi
yýrtarken kýþýn karanlýk kefenini
yaþamaya uç veren
incecik bir kardelen
Ah Ýbrahim...
yükseltmeseydin keþke
çýtayý bu kadar yükseðe
tapýnýrken uyandýk parlak bir yýldýza
"neden" diye sormadý insanoðlu
tarihler boyu süren bu kavganýn ardýndan
ateþi bulunca anlam kazandý soðumak
þekilden þekile girmesi tabiatýn
sudan susmayý öðrendik
ve gereðini masmavi bir öfkenin
(dökülürken daðlarýn eteðinden
hiddeti berrak su tanelerinin)
ne gereði vardý arzý ters yüz etmenin
ne manasý vardý ki güneþle uyanmanýn
gökyüzünün dikeni, parlak bir yýldýza tapýnmanýn
tarlalar doldurdu düzlükleri...
ilk tasa, ilk evi Ademoðlunun
ah yeryüzü, ah güzelim nemi yeþeren topraðýn
Ýbrahim faslý
bizi eski iskelede býraktýlar Ýbrahim
ve orada bulacaklar bizi yine
sorma neden? nasýl diye
bizi eski bir kayýðýn gölgesine býraktýlar Ýbrahim
sarhoþlar, ayyaþlar ve dilenciler içinde
nasýl hatýrlatmasýn ki hem Ýbrahim’i
yeþeren her tomurcuk, güzelim dað lalesi
yýrtarken kýþýn karanlýk kefenini
yaþamaya uç veren incecik bir kardelen
bizi eski bir denizin kenarýna býraktýlar Ýbrahim
maviliklere doðru, maviliklerden gelen
tapýnýrken parlak bir yýldýza
yarým ay, tam gece
atlýkarýncalar yuva yapmýþtý þehrin eteklerine
parlak ýþýklarýn, parlak gölgeleri bir de
deðil mi ki gökyüzünde yankýlandý duruþun
yansýmak icat edilmemiþti henüz
yanmak en tazesiydi de acýlarýn
yüzünün aký, gözlerinin ýþýðý Ýbrahim...
uyandýk o rüyadan da
aklýmýzda deðil engel
engel yüreðimizde
engel bir düzlüðün eksilmesi
diþe dokunur bir yokluk
elle tutulur hüzünlerin gerçekliði
yakmazdý da Ýbrahim’i
kalabalýk denen zorbanýn kýrmýzýdan mürekkep hiçbir cehennemi
ey güzel Allah’ý Ýbrahim’in
ateþe attýlardý Ýbrahimi
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.