Aþk; engel tanýmaz sel, korda yanmaya niyet
Hicran; kalbe yük bedel, ödenmesi zor diyet
*
Aþk; gezegenden fîrar, ufka doðru yülseliþ
Hicran; hadsiz intizâr, gam yükünü yükleniþ.
*
Aþk; maþuðun dilinde tahta dâvetkâr ricâ
Hicran; zâlim elinde cehenneme ilticâ.
*
Aþk; dilin avucunda anlamlý asil hece
Hicran; namlu ucunda can veren mehtap, gece...
*
Aþk; tutulmayan tövbe, tekrara gebe günah
Hicran; kadere "vay be!", þakakta hazýr silah.
*
Aþk; küle baþ kaldýran, sönmeyen harlý alev
Hicran; kalbe saldýran yedi baþlý koca dev
*
Aþk; benlikte kaybolup, yokta yine var olmak
Hicran; günbegün solup, yaþamaktan yorulmak.
*
Aþk; karanlýk dehlizde yönü gösteren kandil
Hicran; gamlý genizde gözyaþý silen mendil
*
Aþk; hayatýn anlamý, hardan beslenen umut
Hicran; sabrýn selamý, güneþe gölge bulut
*
Aþk; mâhiyeti meçhul, sihirli, gizemli hap
Hicran; geçmez akçe, pul; keder...azap...ýzdýrap
*
Aþk; hedef tahtasýnda onikiden isabet
Hicran; yaz ortasýnda fýrtýna, kar, musibet.
*
Aþk; sevinçle el çýrpmak; mutluluk yayan nida
Hicran; derde göz kýrpmak; tebessüme elveda
*
Aþk; "bende ben"i bulup sýrrýn odunda piþmek
Hicran; yolda yorulup, cellat ile öpüþmek
*
Aþk; yakut, mercan, inci; nadide bir kristal
Hicran; dinmeyen sancý; elde kalan çürük dal
*
Aþk; dîvane gezdiren, coþkun akan þelale
Hicran; candan bezdiren, dermaný yok havale
*
Aþk; gülzârda açan gül; lale, nergis, yasemin
Hicran; zâr eden bülbül; baykuþa muhkem zemin.
*
Aþk; renklerin pembesi, gökyüzünün mavisi
Hicran; çin iþkencesi, cezanýn en kavisi.
*
Aþk; tasviri imkânsýz, tarifsiz mutluluk, haz
Hicran; bir dev; iz’ansýz; maþuk üstünde enkaz.
*
Aþk; ufkun ötesine kanat çýrpan nazlý kuþ
Hicran; gün ertesine dâim hazýr sarp yokuþ
*
Aþk; Âdem’e imtiyaz, baht ile þartlý barýþ
Hicran; Hakk’tan tek niyâz; hep "yâr" deyip yakarýþ.
*
Aþk, gâh dilde Enel Hakk, gâh dosta Þeb-î Arus
Hicran; en çýkmaz sokak, rüya içinde kâbus
*
Aþk; Mevlânâ’da gür ses; naçara çaðrý, davet
Hicran; tende dar kafes; yalnýzlýk ile halvet
.*
Aþk; kýrda "sarý çiçek"; Yunus ile dertleþen
Hicran; gam için ölçek; an be an cömertleþen
*
Aþk; Züleyha’da hata, Yusuf’un alnýnda nûr
Hicran; yol bekler rota; yer ile yeksan gurûr
*
Aþk; Eþref-i Mahlûk’a Hakk’ýn katýndan ikram
Hicran; kalbe falaka ve ölmek...gram gram...
.*
Vuslat; hesaptan önce müjdeler veren îmâ
Vuslat; kabre girince tebessüm eden simâ
*
Vuslat; limana varýþ, kalmamak muallakta
Vuslat; baht ile barýþ, acýlara son nokta.
*
Vuslat; Hakk’ýn önünde sevince sebep artý
Vuslat; hesap gününde sevaba yenik tartý
*
Vuslat; duaya "evet", payitahta kuruluþ
Vuslat; özlenen davet, beklemekten kurtuluþ
*
Vuslat; Resûl’ün eli, meclisine liyakat
Vuslat; sabrýn bedeli, mükâfatý; hem kat kat
*
Vuslat; susuz, yanarken, kevserden içip kanmak
Vuslat; düþte anarken, Dost yanýnda uyanmak
*
Vuslat; huzura dalýþ, Muhammed(SAV) ile sohbet
Vuslat; Firdevs’te kalýþ; sürekli...ilelebet!
*
Vuslat, sýrat ötesi, muþtuya mahsus kelam
VUSLAT;
Rabbinin sesi;
HOÞGELDÝNÝZ!..
VESSELAM.
Mecit Aktürk