’Ey aynadaki yüzüm,
çok yaþa, semiren biri var topraðý, çok yaþa ki çek kalbim
sen ki okudun
sustun
kan doladýn gözlerinle açýk kalan her yerini
müþahadesiz kiriz
biliyorsun
aðýr derin, sabahlara kadar ayný boþluðu boyuyorsun.’
neredeyim, ellerim yükseldikçe daha sert iniyor yere
en aðýrý da sýcak
her yerin
diz çöküyorum
iþsiz ellerim
hayalinin peþisýra
güveler utansýn dudaklarýmdan
korkunç bir tereddüt
ýsýrýyor intikalimden
ne kýsa, masal, hikaye, binbir renk tesir
kaçmak olsa duyardým Bizans’tan
bu yer türeyen rüzhâr
alýp götürdükleri kadar
koptuðu yerden ver ipi
insan bu, çekerken de sövüyor
siyah sularda da yüzer kuðular
sevgilim gözlerin niye böyle üzgün?
avucuna birikirken sonbahar