Fincana Sığan Kırk Yıllık Acı
D162
Fincana Sığan Kırk Yıllık Acı
Aylardan Nisan’dý ve körüydü sabahýn.
O’nunla karþýlacaktýk ilk defa.
Beklemeye çekilmiþ zat-ý halim;
Huzurlu bir þehrin,buz kokan terminalinde.
Geliyordu.
O’nu daha önce hiç bu kadar güzel görmemiþtim.
Daha doðrusu O’nu hiç görmemiþtim.
Çok güzeldi,gözlerine huzuru saklamýþtý ALLAH.
Kangren edebiliyordu bakýþlarý,içimdeki O’nsuzluðu
Öylesine uðraþýlmamýþtý;
ALLAH’ýn ne kadar sanatkar olduðunun kanýtýydý gözleri.
Özenerek yaratmýþtý azze u celle.
Öðlen vaktiydi ve geziyorduk O’nunla.
Gözgöze geldiðimiz o anda Mevlana’nýn Türbesi’ndeydik.
Duvarlara acý ney sesleri çarparken,gözleri huzur nakþediyordu yüreðime.
O’na bakýyordum,gülüyordu.
Kahvenin kýrk yýllýk hatrý aþkýna,
Kýrk yýllýk hatrýmýz olsun hayatýmýzda diye Dede bahçesine gitmiþtik.
Kýrk yýllýk anýmýzý bir fincana sýðdýrabilmiþtik.
Kýrk yýllýk hatrýmýz;
Birgün kýrk yýllýk acýmýz olacaðýný bilmeyerek.
Akþam üstüydü ve "yaðmur" yaðmak için O’nun gidiþini bekliyordu.
Telefonu çalmýþtý, arayan babasýydý.
Baba/m olamadý,O’nundu baba/sý.
"Kalkayým." dedi,
"Kalkma" demedim.
Küfür kokan dudaklarým ateþlerin içinde yanýyordu sanki.
Gidiþine engel olacak cümleleri hazýr etmiþtim bavulumda.
"Gitme" diyecektim. "Kal yanýmda biraz daha" diyecektim.
Diyemedim.
Gitti.
O’nun gidiþini bekleyen yaðmur dökülüyordu bulutlardan usulca.
Baþýnýn örtüsüne düþüyordu damlalar.
Islanýyordu pardösü.
"Islanma az daha bekle." diyemedim.
O gitti,
Ne o arkasýna baktý,
Ne ben baþýnýn örtüsünü kuru tutacak cümleler çýkartabildim bavulumdan.
Kýrk yýlýn hatrý kahvemi yudumladým.
Ýçimi yakýyordu sanki.
O dýþarda yaðmurda ýslanýp üþüyordu.
Ben kahvenin sýcaklýðýnda eriyip gittim.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.