hýr çýkaran sýr sözler
kalabalýk sesleri topluyor
bir lafýn yakasýna yapýþmýþ
bekliyor kapý ardýnda
ürkmeden açýyorum
anlat demeden bakýyorum yüzüne
ürkek sorular sýzýyor bakýþlarýndan
sýrdaþ mýyým
dinler miyim
dinlendirir miyim
yýllanýnca sunar mýyým
otaðýma konaklayanlara
söz versem
yalaným olur
boynuma dolanýr
sýkýlýr polyanna sözlerim
acýsý tatlýsýndan yoðun olanlar yakar genzimi
ki
bilirim
gider gelir doldururum boþlara
-adýmlarým topraðý öptüðü müddet-
unutmam
söz vermiyorum
saðdan soldan ve uçlardan
doðudan batýdan ve uçlardan
çocuklardan kuþlardan ve uçlardan
baþlýyoruz
didik didik olurken
duru dertlerimiz çarpýþýyor
yine akýyor zaman çözümsüzlüðümüze
kýrýþýrken alnýmýz
biraz daha
bir gurbet bir acýlar bir yaþanmamýþlar
alýnlarda ömür
hep çizik
çok çizik
vaktin üçte biri giderken
susuyoruz
aþk diyor birdenbire
çarmýhýna gerildiðim
elim ayaðým kesildiðim
silinip vakitlerden
yok olduðum
anlamýþlýðým eðiyor baþýmý öne
derdin derdim diyesim geliyor
yutkunuyorum düðümlerime ‘bir’ ekleyerek
inancýmý üçkaðýtçýlara veriyorum
iflas bayraðým hep gönlerde
marþýný yazdýramamýþ ülkeler gibi
y
o
k
s
u
l
u
m
.
ah çekiyor
ah sayýyorum
vaktin üçte ikisi bizden kaçarken
son vaktin selâsý okunuyor
ayrýlýrken gözyaþlarýmýz
kardeþ bir baþka rüyada buluþursa dertlerimiz
ah’larýmýzýn perveri ölmüþ olsun
gömelim diyorum
dedik
inþallah
ve
uyandý
dünya
yeniden
rüyaya…