DOKUZ BUÇUK
On çok geç…
Dokuz erken,
Sen dokuz buçukta gel….
Ne geç kal ne erken.
Sevmeye vakit varken…
Gel ki ey sevgili,
Þikayet etmesin zaman senden…
Su gibi akýp gidersin,
Durduramam akýþýný,
Öyle bir geçersin ki ,
Kaldýrýmlar seni bekler bense akþamlarý,
10 çok geç dokuz erken,
Sen þimdi gel istersen…
Gülüþünü çalsýn Fransýz kadýnlarý,
Saçlarýn uçuþsun rüzgarla,
Bu eylül akþamlarý…
Gündüzleri çok sevdiðim kýskançlýðým solsun,
Geceleri sen ol ay ýþýmda…
Öyle bir vakitte gel ki bana,
Sonbahar uðramasýn sana….
Kývýrcýk saçlarýn rüzgarýma dolanýr,
Sesin çocuksu masumluðunda kalýr.
Ve vakit bir eylül akþamýdýr
Saat ise dokuz buçukta…
Sen geçersin kaldýrýmýmdan,
Önce gözlerin , sonra sesin,
Bir baþkasý olursa yanýnda
Beni onun kadar sevebilir misin?
Sevemezsin bilirim,
Çünkü siyah bir þarkýda gizlisin,
Bembeyaz ellerine inat,
Oysa aþký tadýmlýk vermiþtin,
Çýkmýyorsun aklýmdan rahat býrak,
Dudak kenarýmda gülüþün olsun,
Kulaklarýmda sesin,
Ellerimde ellerin…
Ayrýlýðý kim yazmýþsa bize,
Silip at…
Ki seninle bir daha buluþalým,
10 çok geç dokuz erken,
Sen dokuz buçukta gel….
Þöyle bir geç gözümün önünden,
Seven kalbe o da yeter….
adabelen dergisi
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.