Tanrý aðýr; cennet kýrýlýyor olduðum yerden
kaçarken kuþlarýn arka sokaklarýna
gasp ettiðim kemikler: yalnýzlýðýmýn belini doðrultacak omurga
Hasta çiçeklerin yataðýnda uzanan sokak
çocuklarý göðün yarýklarýndan sýzan
orada, bir yerdeyim: su ve külün ayrý düþen sevdasýnda
Gölge kedisinin þarkýsýný mýrýldanýrken duvarlar
dibinde yeni anlamlar dilenen ucuz metafor
yürüdükçe; eksiliyorum bir kelime
ve iki kelime daha
Yer kürenin ateþten aðý; bir balýk gibi telaþlýyým
magmanýn basamaklarýný týrmanýrken
av mevsimi: solungaçlarýmdan vurulduðum o akþam karý
Ýntihar aðýr; yaðlý boya tablosunda bekliyor yaþam
kýpýrtýsýnýn hacmini yutarken yalnýzlýk
derimin altýndaki çýldýrmýþ hava: sonsuz bir deniz yolculuðu kara sularda