Kayıp Kıta

Bir þarkýsý yoktur bu topraklarýn
konuþma yasaðýndan
ve nemli iç çekiþinden baþka

Kurþun yaðýyor üstümüze
balýklý yaðmurlar yerine

Baþýmýza kapayýp yaralarýmýzý
altýnda
kuruyoruz
gökyüzünden çok uzak o devleti

Aristokrat cennetin doðusundaki
tel örgülerin ardýnda
Sunî rüyalar ile uyuþmuþ;
yine o ayný rüyalardan sürgün ölüler örgütüyüz

Sürümüzün baþýnda talih adýyla
yabancý uyruklu bir çoban
koþuyoruz
meridyen geçene dek dýþlanmýþlýktan

Fikrimizin bir sokaðý Galilei’e çýkma telaþýndayken,
Yataðýný ýslatan çocuklar gibi
yanlýþ anlaþýlmýþýz…

Öyle dâhiyane kurgulanmýþ bir saltanat ki bu
babadan oðula geçmiþ hep yalnýzlýðýmýz!

Sahne fobisi olan tanrýnýn tereddüdüyüz
perdeler açýldýðýnda
gündoðumu uzaklarýn bizden ödünç aldýðý bakýþlarýmýzla
yüzümüz
siyahî kadýn aðlayan bir Afrika!

Kimimiz Nietzsche gibi býyýk býrakmýþ deliler
Kimimiz kendini deviren devrimciler

yalnýzlýktan aklý karýþmýþlarýn esmer eyaletinde

Nuh’un gemisi batýyor ellerimize
Batý’nýn dikenli gülleri yerine…

Sosyal Medyada Paylaşın: