Sodom ve Gomore

Kentimin sýnýr kapýsýný yüzüme çekip
gittiðin günden beri;
Günlerimin veliahtlarý
Sensizlik derece ateþle
Yatakta; pek bir hastalýklý.
Doða kanunlarýna aykýrý bir hâl var gidiþinle;
Çürümeye baþlarken dumanlar
Bacasý fakir evlerde
Bir diþi yalnýzlýðým bocanýyor
çingene kadýnlarýn mahremiyetine.
Materyalizme aykýrý bir hâl var gidiþinle;
Göðümün yüzü utancýndan kýzýl;
Meraklýyým;
Hangi solucana ilan-ý aþk etti
paranormal bir kelimeyle?

Ve hatýrýmda hala o gece…
Sen buruþuk veda fermanýný okumadan evvel;
Karanlýkla boy ölçüþen sokak lambalarý
Ayrýlýðýmýzý ýþýldatmak istedikçe
Biz nasýl da kararýp üþüdük;
Asýl annemizin bir yabancý olduðunu öðrenmiþçesine…
Ve ardýndan
Avuçlarýma sýkýþtýrdýðýn bu ölü düþ
Bir daha asla bulamadý þehrimde
Huzurla uyuyabileceði bir mezar
kendine.
Ve hiçbir þiirin gururu incinmemiþti böyle
Sýrtýn bana dönük;
Közüme sadaka;
Saç tellerin elimde tek kalanýmken
Yüreðimi toplama iþleminde…

Kentimin surlarýný yýkýp geçtiðin
günden beri;
Yanarsokak patlamalarý vebasýna
yakalandý
Nefesi eksik;
Sureti çelimsiz her bir yaþam sevincim.
Çaresizliðimdi;
Bir balýk gibi yüzen denizlerde.
Cesedimdi;
Fýrýnlardan henüz çýkan, sýcak ve taze.
Nasýl da benziyordu korkum!
Havva’nýn þakaðýna tetik dayadýðý
cenininkine!
Üzerinde yürüdüðün her patikam
Dokunuþunla altýna dönüþen her bir zerrem
Kahkaha atmayý sürdürürken
Ölüþümün sirkinde
Nasýl toprak altýna gömülürdü bu kent
Bir beþerin “ol!” emri ile?

Küskündür artýk dinsiz dualarým
Tanrý’nýn camî ve kiliselerine…
Düþünüyorum;
Vardan nasýl yok olabilirim
Sensizliðin bu baþka bir biçiminde…
Mýzraklar kanatýrken irislerimi
Durma sakýn sevgilim!
Yak beni kuru bir ot gibi!
Yok et bu þehri
Daha önce hiç var olmamýþ gibi!
Dinsin artýk
Sodom ve Gomore’min zaptedilmez çilesi…

Sosyal Medyada Paylaşın: