insana hasret can alýmlarda
boþluða yayýlýr su
üst üste çýkar geçmiþ
süratle yýðýlan kalabalýðýnda
Ýlahýn terk ettiði yeryüzüne býrakýlmýþtýr insan
gökyüzü penceresi
çocukluðumu vermiþ
içine düþersem
gayya kuyusundan çýkamam
ne elim ne yüzüm
yara bere içinde fenayým
tam rüyanýn kesiþtiði yerde
ufuk ayrýlýyor
mavi kan
gri gökyüzü
tutunamýyor çýðlýklarým onun eline
ne var ki en mahrem tecelligâhým aþk
gözlerim S’nin gözlerin
yaklaþabieceðim en tozlu yan
penceredeki adýn
Kadýn!
tüm üryan kýlýnýþlarýn zirvesinde
her yeri yara bere içinde
camdaki yavrusunu tutuyor
’denn das ist alles
was du hast...’*
diye, aðlamadan önce.
’çünkü sadece senin olan tek þeydir o!’