suyun içinde uðurböceði
gece olunca toplu duaya çýkýyor
mutlu, erkek bir yavru kedi gibi
hüzünle uygarlýðýna merhaba çakýyor
týrnaklarýnda ataerkil homurdanýþlar
yaladýkça beyazlaþýyor
ölüyor zannediyorum, kahverengi gözün çeliðinde
Ýskenderin yurdundan ayaða kalkýp
darmadaðýn Ýstanbul’a iniyor
tadýyor cihanýn anayasýný
anayasasý hiç tadýlmamýþ hakkýyla
üzülenleri seçiyor elleri
bitmemiþlik öðretiliyor tutarlý kavgalarda
þair oluyor, vesairler de, yýrtýlan kitap sesleri
soyunan ürkek bir kýzý andýrýyor gece
hain güvensizliðiyle
mektuplar, çocuklar; kan doðuruyor anneler
herkes yalan söylüyor
sýrasýyla ölüme inanarak
her gün, her saat, uyurken, rüyada
tuvalette dahi,
diline sahip çýkan gözleriyle, teriyle
yollarý talileþtiren büyük makineler
deklere ediyor hiçliði
çizgiler hep beyaz
eziliyor, su çýkýyor saflýðýn
posasý dahi
ellerimi boyayan sonsuzluk
madenin aðzýndan içeri, boyatýyor ressamýna kendini
yükselerek uyuyor
mutlaka büyük yanlýþlar yaparak
iç dökümü asla gönderilmemiþ
insanlar unutuluyor arada
erkekler duyuyor
kadýnlar biliyor
bir plaðýn uzaktan çýðlýðýnda
týrmalýyor
kedi kutsal sara,
çekici dostluklarý kýrýyor
asaleti kalbim
aldýrýþ etmeyenler yaþýyor
..