aþk’ý bellemiþ sekiye oturmuþsun
sanýrsýn þahaseri hayatýn
hayat da zaten senin içinde
sen onu ev sanmýþsýn
soyunmuþsun içinde
su içmiþ doymuþ yýkanmýþsýn
kitap sanmýþsýn sen onu
güzel kitaplarýn yalnýzlýðý
sen onu yalnýz sanmýþsýn da ondan
dururum demiþsin satýrlarýnýn arasýnda
sokaðýn sanmýþsýn sen onu
“oynaþ akþam sefalarý” sokaðý
kaldýrýmýnda yatmýþsýn ilk gece
kumruymuþ kuðurdamýþ
kumrumuþ yemiþsin
yolun sonunda baðdaþ kurup
içinden geçiyorum sanmýþsýn da ondan
içince
iç olmuþsun için sevmiþ
korkuymuþsun sen koyu gölgenmiþ o
ona saklamýþsýn en kaçak yüzünü
sen onu kalp sanmýþsýn
kýrmýzý ya ondan aldanmýþsýn
atýnca üçbuçuk heyecandan
aþk sanmýþsýn
aptalmýþsýn da ondan saklanmýþsýn
sanmýþsýn kuþ olduk aðaç olduk
kanadýmýz yapraðýmýz birbirine titredi
afatmýþ oysa anlamamýþsýn
kör bir ses sürtünüp durmuþ geceye
bu gidiþle sesi de kangren olacak
lâl sanmýþ yanýlmýþsýn...
alicengizoyunu
(…ne çok sanmýþým, kendimi ona “aþk” diye… sanmazken O, aþký “ben” diye…)