ölümü taþýyor yavþak bir karga
kanýrtgan ruhumdan sus iþaretleri yayýlýyor gagasýnda
-peynir küflü-
kesif bir yosun kokusu
paslanmýþ bacak aranda
oysa zürriyetime küfür eden sen
senin için ölürüm diyen yine sen
kabir baþlarýnda emdiðimiz korkak ruhlar geliyor diline
ürperiyorsun
ayný kargayý þahit diye yazdýrýyorsun gözlerine
kesip göz kapaklarýný kadýnýn
doya doya bak diyor erkekliðime
-ölü adam-
omurgasýz bir aþkýn
tahta bacaklý – ruhu sakat- kadýný
mabed suyu ile yýkýyor bedeni(mi)ni
rüku ile secde yer deðiþtiriyor
kutsallýðýn otuz beþlikle çekilmiþ dialarýnda
boþ rolde yine ayný karga
otuz beþlik az geliyor senden geçmeye
yetmiþ
iþ bitmiþ
þehri-i saadet yakýyor infazýný
yedi tepesinde dalsýz kalmýþ
en meþhur karga imza daðýtýyor
gakladýkça tenimin kokusu düþüyor
iki yaka öyle serinliyor
dolapdere de dolapsýz beygirken
-ben-
yüksek kaldýrýma yazarlardý aþkýmýzý
oysa þimdi sen
lila rujunla yazýyorsun alnýna kederini
boktan kaderinin
sil lilasýný
senin ruhun yosma
karga gözlerine dokunma
rivayet olur ki yüz sene düþermiþsin ayýplýða
iki yaz bir kýþ gördüm bu topraklarda
boþuna bedenimi okþama
kan çýkana kadar
ruhumu gagala…
alicengizoyunu
(... siyahtan baþka hiçbir renk, seni anlatmaya yetmiyor...)