bugün Martý koydum adýný
Uyarmýþtý Turgut üstüme ince bir þeyler giyinmem için
malum sahil serin oluyor akþamlarý
çýplak ve çarpýk bacaklý kadýnlar evlerine kaçýyor
çocuklar þerbetli elleriyle küçük insancýklar
bir baþka zamana akýyor zenginlik
fakirliðin yongasýnda kayýp þehir mutluluk
sonra ben nasýl da sýrtýmda hissediyorum
ekmeði, emeði, ereði
tabi bunlar daha nasyonel olmadan önceki haller
uzaktan baktýðým için mi gülüyorsun
güller dokununca solar, ben de bilirim
bilmediðim bir þeyler anlat bana
ya da daha önce anlatmadýðýn
ihtiyacým var yenilenmeye
týpký kucaðýnda taþýdýðýn birkaç odun gibi
týpký karnýmdan çýkmak için bekleyen kömür
hiç söylememiþtim deðil mi?
benim senin de kaybettiðin ömür
martýlarda ne acayip kuþlar
bugün adýný martý koyduðum için uðramýyorlar yanýma
oysa güzel çekiç, çelik orak
vladimir söylemiþti inceden inceye
aþktan mý gelir, yoksa ölümden mi bu bitmez çile
ah Allahým, mutlak gücünle ne de güzel yaratmýþsýn insaný
bir de aritmetik iki göz iki dudak
peki ama neden acý çekmeden seviþilmez ki?
bunlarý söyledim sandým
duymaný istediðimden baðýrdým da
ama hangi kuvvet ulaþtýrabilir sesimi sana?
bir garip fýsýltý belki de hüzünlendirebilir
akýtabilir gözlerinden þu kahrolasý melaneti
sevgiyle þayet;
þayet nasýl da korku verici tek baþýna düþünmek seni!
Ey insanlar; derin ayrýlýktan, kavuþmaktan umutlular
hiç kaybetmeden binlerce kaybý aðýzlarýna alanlar
sokak satýcýlarý, pide kuyruðunda kýsa þortlu çocuklar!
Bugün de hasret,
sahilde martýlar yabancý
bugünün de batýmý güç,
söyleyemediklerim acýkýrýmý!
...