Misafir utangaçlýðý üzerimde,
Saða sola kaçýþan insanlar
Kendi dizesiyle vuruluyor þu kýsa ömür de
Bir o kadar da uzun geliyor
Hangi ezgiye bakýnsam
Tapýndýðým uzun bir çukur var ediyor
Ýnandýðým çýkýþ için merdiven
Sevdiðim güneþ
Merhaba diyen çocuk sesleri
Ben hiç çocuk olmamýþ gibi oynamayý seviyorum
Ýnanmayý,
Tapmayý,
Sessizlikten büyük manalar çýkarmayý
Elimde desenli çay tabaðý
Dilim kahverengi þeker yalayan adam
Utanmayý ve onanmayý beklediðim anlarda saçlarýn
Islakken topraðýn, kuruyken benim oluyorlar
Oysa sahip olduklarýmýz daha çabuk ayrýlýyorlar bizden
Sözlerimiz, bakýþlarýmýz ve terimiz
Hangisi olduðunu unutuyorum böylece
Ýçime karýþan sýcak çay
Bacaðýmda tekrar gözlük, bu defa sensizliðin yerine
Bir önceki, bilmiyorum
Güneþ sanatý öldürüyor, sabah palavra böylece
’çok kýsasýn anlatmak için
yazmak için de uzun’
Aldýrma bana
Ýstediðin zaman çayý doldur, sahibim ol yine