onlar hep böyleydi
dillerinin altýnda paranýn hakimiyeti
uyudu/uyandýlar, hep aynýydý sesleri
bir vardiya girip, bir vardiya çýktýlar
nallarý paslý at hýrsýzlarý
vurdular rengi farklý olanlarý
riyakarlýðýn hasadýydý
aðýzlarýnda patlayan bin yýllýk çýban
dur duraksýz
budadýlar adý bilinmeyen aðaçlarý
karýnlarýný doyurmadý hiçbir katliam
yýkadýlar ellerini
aklandýlar paklandýlar
yakýþtýrdýlar kendilerini cennetin kapýlarýna
zamana sýçrayan kývýlcým
uzun elbiseler altýnda saklý kýrbacýyla
cüppesiyle, asasýyla, paslanmýþ yasasýyla
döne döne gelen yozluðuydu yobazýn
aðzý özgürlüðü olan
çuvallar dolusu kül
çuvallar dolusu insan tortusu
indirdiler yer altýna bir postada
karanlýk, karanlýk, zifiri karanlýk
kýraðý tadýnda
su yandý
toprak kanadý
hani !
hani herkesindi tanrý
ah insanlýk ah
canlar kuyusu bir derin kuyudur
açsanýz üstünü
susar kemikler baðýra baðýra
Müsadenizle