Devrim kýrýklarýna bastý çocuk
topuklarý kanlý nasýr kanyonu
yürüdü, yürüdü, yürüdü
içi boþ bir koðuþa aðladý annesi
göz altlarýnda emeðinin aðýr yenilgisi
duvarlar anlatýyordu özlemleri
tütün kokusu taze bir renkti
aylar, haftalar
çentikten takvimler her köþede
emzirdiðim diye seslendi ruhu
,emzirdiðim
bir gülü kalýbýndan çýkarýnca mevsim
dikenleri tutunamadý ya dalýna
pazardý
alçýya alýnmýþ tebessümlerse çok uzaktý
ekmek kokusu
buðday cinayetlerine hayat veriyordu
hasadýnda sis (törensiz)
,bulvarlar
,taþtan meydanlar
avlusuz bir basamaktý ...
.