m-
Resulullah bir gün..
Allah, (C.C.) bütün insanlarý yarattýktan sonra, onlarýn; ekmeðini- aþýný, iþini- eþini, üremesini –gürlemesini.. öðretip de, kendi baþlarýna yaþamalarýna baþlamadan evvel, bir de kolaylýkla yaþamalarý ve gerek kendilerini, gerek kendi dýþýnda Kâinat’ý ve gerekse de, Kendisi’nin Ýsim, Sýfat ve Zat’ýný tanýmalarý ve bütün bu bilgiler arasýnda kolaylýkla gidip gelebilmeleri, bu bilgileri kolay öðrenip sindirebilmeleri ve hayatlatlarýna kolaylýkla tatbik edebilmeleri için, DÝN adý altýnda bir takým kurallar koymuþ ve bu kurallar unutulmasýn diye de, bunlarý belli aralýklarla tekrarýný yarattýðý bu kullarýna þart koþmuþtu. Ýþte insanlar, bu kurallar manzumesine DÝN diyerek hayatlarý boyunca az veya çok tatbik edegelmiþlerdir. Bu tek olan dinin de ana kurallarý ayni, ancak kolaylýk olmasý açýsýndan belli zamanlarda uygulama (þeriat)larý deðiþen ve bu deðiþiklikleri baþlatacak ve pratiðinde de örnek olacak istisna özellik taþýyan Peygamberler göndermiþtir.
Bu Peygamberlerden, “Nuru ve ruhu” ilk yaratýlan, Zat’ý ise en sonda gelen ve kendisinden evvel gelen bütün peygamberlerinde BAÞ’ý olan, Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.) Ýslâm dininin en son þeriatinin uygulamak için; bizimde içinde bulunduðumuz Müslüman’lara yol göstermek adýna Dünya’ya teþrif etmiþ, þeriaitini tanýtmýþ ve de bizzat kendiside bu þeriati uygulayýp, bize; Kur’an-ý Kerimi getirerek.. KÝTAP, Kendisi bizzat uygulayarak..sünnet, Kur’an-ý Kerimi’de bizlerin anlayacaðý þekilde açýklayarak.. Hadis-i þeriflerin kaynaðý, sonuçta da; bir önder, bir örnek ve bir pusula olmuþtur…
Bize verilen bu dini nimetlere, devamýný saðlamak ve ölünce de Cennet denen bir aleme gitmek içinde, bir de külfet (tatbikat) mecburiyeti konmuþ ve her peygamber gibi, bizim peygamberimiz de, bu tatbikatlarý bizlere mecbur kýlmýþtýr. Þimdi bu lütuflara karþý, soru þu ki; kendisini Müslüman olarak kabul edenler, lütfedilen bu kurallarýn ne kadarýný yapacaðý ve yaptýklarýna ne karþýlýk bulacaðýdýr.
Bir gün, Resulullah’ýn (s.a.v.)in Ruhaniyeti karþýna çýksa veya rüyana girse.. sana bu kurallardan ve sünnetinden.. ne kadarýný yaptýðýný sorsa, “NE CEVAP VERECEKSÝN?” DÝYE HÝÇ DÜÞÜNDÜN MÜ?.. Düþünmedi isen, þimdi; evet þimdiden itibaren, hemen düþünmeye baþlamaya ne dersin?.. Vakit çok geç olmadan ve Azrail (a.s.) yakana yapýþmadan!..
ÝLAHÝ
R E S U L U L A H B Ý R G Ü N . .
ÞÝÝR NO: 66 05-06- 2013
Resulullah, bir gün gönül kapýný çalsa,
Dünden farklý olan, “bugün, ne yaptýn?” sorsa;
Eðer, þayet söyleyecek bir “SÖZ”ün yoksa,
Dilin dolanmadan, “NE CEVAP VERECEKSÝN?”
Resulullah, bir gün gelip rüyana girse,
Ümmetimden.. diyip, sana itbar etse;
Ya!.. Dünle bu günün farký nerede derse,
Yüzün kýzarmadan, “NE CEVAP VERECEKSÝN?”
Resulullah, bir gün gelip yoluna çýksa,
Malayani ile geçen yýllarý saysa;
Günahýn yazýlý olan, defteri açsa,
Gafil!.. Utanmadan.. “NE CEVAP VERECEKSÝN?” +
Resulullah, bir gün nurla kalbine ne aksa,
“BU, BENDENDÝR” diyip, bir de þefaat yapsa;
UKAP SANCAÐI’nýn altýna da çaðýrsa,
Ümmeti olarak, “NE CEVAP VERECEKSÝN?”
01-06-2013 SAAT: 05:00 Konak-ÝZMÝR.
Bu þiirin/ilahinin bütün haklarý, Mürsel Münevveroðlu’na aittir.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.