“Gece niye karadýr?”Diye düþünürdüm…
Düþünürdüm; mateme bürünen dünyayý..
Solmasýný þevklerin, donmasýný alevin,
Siyaha inat güneþin saklanýþýný..
Düþünürdüm; renklerini emiþini yýldýzlarýn
Öksüz kalan gökyüzünün hüzünleniþini…
Kocaman gözlü dolunayýn göz kýrpýp ta
Emir veriþini nebata.. Ve onlarýn inleyiþini..
Gecenin en merhametli anýnda,
Duygularda dolanmalýydý yanýmda...
Düþünürdüm; sarhoþ sularýn
Aðlaþan sahillere vuruþunu yana yana…
Düþünürdüm; kýrmýzý yanaðýný kirazýn
Öperek kanatan yapraðýný hoyratça..
Gölgem de terk etti beni korkarak,
Dipsiz kuyularda, ipsiz býrakarak...
Düþünürdüm; yorgun yollarýn,
Bürünerek taþ yorganýna uyumasýný…
Birbirine el ederek uzaktan,
Daðlarýn ýssýzlýða kanýþýný…
Taþ kalpli zamanýn kýzýl gözleri,
Duygularý yaktý. Öfkeliydi sözleri…
Düþünürdüm; aklýmýn yýkýk duvarlarýndan
Süzerek beynimdeki istifham kývrýmlarýný..
Cevap alarak, sorularýmý sorularý,
Yükselirdi kâinattan kalk borularý…
S. Edip Yörükoðlu