Yakubun gözlerinden akana hasretim
maðaralarda Yusuf kokulu seherlere
çekilmeden deniz, inciler buluyorum
çocukluk hatýralarý dizlerimde
büyük bir mabed gibi aþk
çýkmaktan utanýyorum
yaralarýn yüzleri suyuna bin bereket
acýyor, açýk denizlerde sevgilere selam
aðýrlýðýndan kaldýrýlamayan bir yýðýným
uykularým delik deþik, aklým firari
Eyüp sabrýna belayým
ciðerlerimi mahvediyor sosyalist dumanlar
emdiðim izmarit üzere anlaþýlmýþlýðým
dudaklarýnda tuzu kalmamýþ kadýnlar
nasýl da hep seviyorum
nasýl da hepsi birinden ibaret
hepsi o mabedin turisti
secdeye inerken yüklerinden boþalýyorum
tad almak ne mümkün
bodrum katlarýnda nümerik sanat eserleri inliyor
çok satan bir yürek benimkisi
çok insan ayýrýyor gözlerimden
cehenneme dosdoðru
hiç bitmeyen sýrat sözleri
acýmaktan doyuyor kahra
kutsal bir sessizlik benimkisi
ne Yakup çare, ne Eyüp, ne de Yusuf
binbir baþlý yýlan taþýyor yankýlanan sesim
zincirlerinden kurtulamýyor þeyhim
aþkýn mabedinde kurbet müridleri aðlýyor
ben kýyýsýz deniz
doluyorum cerihalarýmdan duaya
Allah’ým biliyor, muhtacým Muhammed (s.a.v.)’a