Delâl
her buluþmamýz
yanaðýmda masum öpücükler estiren rüzgârdý
bir o kadar tutkulu
ve saçlarýmdayken ellerin
güneþ gibi bedenimi ýsýtýrdý þefkatin
ben göðün karanlýðýna mahkum bir yýldýz
bazen hýrçýn ve hoyrat Karadeniz
ve bazen yaðmur
öyle uzak, öyle ýpýslak
ve gözlerin kýyýlar boyu savrularak yüzümden
bulutlarý istiflerdi gözbebeðime
sýðýnaklarý yaðmalanýrdý kalbimin kuþ seslerinden
kanatlarýnda gökkuþaðý
bir yangýn yürürdü bileðimdeki ince damarda
bazen bir þiir olurdu
ve bazen isyan
ya da nakaratý bir ayrýlýk þarkýsýnýn
gecenin iþte bilmem kaçýnda yazdýðým
bir avuç gözyaþýmla
ey önce bir kývýlcýmla yakýp tutuþturduðun yüreðimi
hüzün yaðmurlarýyla söndürmek isteyen sevgili
...bilmelisin ki artýk çok geç
sen kederine doyamadýðým
siyah odalarda gizli sevdiðim
kendimle saklambaç oynayabildiðim
susmalarýma inat
konuþmaktan çekinmediðimsin
ve sessizliðini sevdim en çok belki de
rüzgar ve fýrtýnanýn ardýndaki süt liman sakinliðini
sokulup yalnýzlýðýn koynuna
ve boynuna sarýlýp
öyle çocukça ölmeyi
sensizliðimde saklýsýn sevgili
bensizliðinle öldüðün gibi