m-
SURPRİZ!..
“EFENDÝM!..” (VEYA DUA)
ÞÝÝR NO: 01 -- 21-EKÝM-2008
Dertli insanlar içinde, "belki, en DERTLÝ’si!.."
SEVGÝ DAÐITAN, "DÜZ ÝNSAN’larýn; EFENDÝ’si!.."
***
Çiçek tarlasýndaki güllerin, "en LALE’si!.."
Silsileyle gelen bir NESL’in, "en son HÂLE’si!."
***
Zivanesi bozulan, "insanlýðýn DENGE’si!.."
Geçmiþi soluklayan, "zamanýnýn SÝMGE’si!.."
***
Yapraklar içinde, "bir TAÇ YAPRAÐI’nýn DENGÝ!.."
GÜL’ünün, SON ÇÝÇEÐÝ!.. "ÞAFAÐI’nýn AHENGÝ!.."
***
YENÝ; "BÝR GÜL BAHÇESÝ!"nin, "ÞAKIYAN BÜLBÜL’ü!.."
Umutlarý söndürülen, “SON NESL’in "SENBOL’ü!.."
***
O, Dünya’dan kaçtýkça; Dünya, "O’na KOÞUYOR..."
Kendisini; "O’NDAN SAYMAK" için, "YARIÞIYOR..."
***
Ektiði FÝDAN’larý; artýk, “ÇINAR”a DURDU!..”
Bir “ÇINAR’dan!..” Dünya’yý; “ÇINAR ORMAN’ý, SARDI!..”
***
SANA kavuþmak için, hep; SEN’inle doluyum..
Ben; SEN’den bir parçayým!.. “Bununla avunurum...”
***
YOL’undan gittikçe, bizi; alýr, bir sarhoþluk!..
Kimi, geç anlasa da; "SEN’inle dolar, BOÞLUK!.."
***
Ümidim, MÝZAN’da da; "EL’in, baþýmda olur.."
ÞEFAATÝN’le, belki; bu MÜCRÝM de, kurtulur.
10-12-2007. Saat 21.45 KONAK-ÝZMÝR
** *** **
Þiirlerimize, bir dua ile baþladýktan sonra, kitabýn ilerleyen sayfalarýna yol almaya baþlarken; yolculuðumuzun kazasýz belâsýz geçmesi için; bizi, son duraða sað salim götürecek olan "HAYATIN ’YOL ÇÝZGÝLERÝ"ne uyarak ve tekrar, "Bismillah.." diyerek, hareket yönümüzü, yerimizi ve zamanýmýzý da belirleyerek, ÇETREFÝLLÝ ve ZÝG-ZAG’larý çok olan, çileli yolumuza baþlýyalým...
Y O L Ç Ý Z G Ý L E R Ý
ÞÝÝR NO:02 -- 21-EKÝM-2008
Hýzlý giderken.. silinir, "YOL ÇÝZGÝLERÝ.."
YAVAÞLAYINCA.. görünür, çizgi renkleri.
Olmasaydý, bilinmezdi; gidilen yollar...
SON MERHALE’ye, sevk eden.. "YOL ÇÝZGÝLERÝ !.."
***
Dert, çile, meþakkat, acý, ýzdýrap, keder...
’GÝZLÝ BÝR EL!.. ÇÝZGÝ’leri!.. yüzüne çizer!..
’GÖRÜLMÜÞTÜR..’ diye, gerçek ÇÝZÝK’ler dizer...
Sayýsý, zaman’la artan... "YOL ÇÝZGÝLERÝ !.."
***
Ömür, çok hýzlý geçince.. fark edilmezler,
Kendini göstermedikçe, dert edilmezler,
Ýmkânsýzdýr. Hiç bir yere nakledilmezler,
Çoðaldýkça görünürler... "YOL ÇÝZGÝLERÝ !.."
***
KADER denen YOL’un, KÝLOMETRE TAÞI’dýr,
Bazan rahmet, bazan korkunun.. gözyaþýdýr.
Nefis ve Þeytan’ýn, bitmeyen savaþýdýr,
“YER’i ve ZAMAN’ý!..” yazar.. "YOL ÇÝZGÝLERÝ !.."
***
ARÝF’’lere uyan, “DOÐRU ÇÝZGÝ!”yi bulur,
Erken evlenenin, "YOL ÇÝZGÝSÝ!.." çok olur.
Bütün çizgilerin hepsi, mezarda kalýr,
Kimisi dost, kimi; düþman, "YOL ÇÝZGÝLERÝ !.."
***
DEFTER, açýlýnca!.. Ayna gibi, akseden..
SAÐ’dan verilmiþse.. "YOL ÇÝZGÝSÝ" raks eden.
KEVSER’de, RABB’i; dolunay gibi.. seyreden,
Ne büyük LÛTF’a götürür!.. "YOL ÇÝZGÝLERÝ !.."
25-KASIM-2004. SAAT: 05:45 KONAK ÝZMÝR ** *** **
“Balýk deryada yaþar da, deryayý bilmez!” deyiþinde olduðu gibi; TARÝH, VAR OLDUÐUNDAN.. BU GÜNE KADAR DA, HER ÇAÐ’DA YAÞAYAN ÝNSANLARIN BÜYÜK ÇOÐUNLUÐU; O ÇAÐDA YAÞAYAN VE ÇAÐDAÞLARI OLAN.. VE DE O ÇAÐA MANEVÝ OLARAK ’DAMGASINI (mührünü) vuran; ÇAÐLARININ DEV GAMETLERÝNÝ TANIMADAN; ÝNSAN (kul ve halife) olarak yaratýldýðý halde, bir bitki gibi yaþar ve bir iz býrakmadan ölüp giderdeler de, gittikleri yer (Ahiret)de de, korkunç bir azaba, VERÝLEMEYEN BÝR HESABA düçar olurlar...
Acaba, SÝZ DE; hiç, düþündünüz mü?.. HER ÇAÐ’IN, BÝR DAMGACISI VAR OLDUÐUNA GÖRE; ACABA, ’BU ÇAÐIN DAMGACISI KÝM?’ VE O’NU TANIMAKLA NE KAZANIP; TANIMAMAKLA, NE KAYBETTÝÐÝNÝZÝ!..
VEYA; YEMEDEN ÝÇMEYE, GÝYÝMDEN GEZMEYE. HER ÞEYDE BÝR MARKA (damga= logo) ARARIZ DA; ÇAÐINA, YARININA, MADDÝ VE MANEVÝ HAYATINA.. DAMGA VURABÝLECEK BÝRÝNÝ DE ARAMAYI, ONU BULUP, ONDAN FEYZ ALMAYI DA, HÝÇ DÜÞÜNDÜNÜZ MÜ?.. BU MECHÛL VE ENGEBELÝ YOLDA, HÝÇ BÝR ÇABA SARFETTÝNÝZ MÝ?.. MERAK EDENLERE, ÝÞTE “KÜÇÜK BÝR ÝPUCU VE KULLANMAK ÝSTEYENLERE ÞAÞMAZ BÝR PUSULA!..”
“ÇAÐ, DAMGA VE DAMGACI!..”
ÞÝÝR NO: 3 -- 21-EKÝM-2008
Her yüzyýla, bir "GÖNÜL ÝNSANI(!) DAMGA VURUR,”
Hem çaðý, hem çaðdaþlarý; O’na, "SELÂM DURUR"...
O’nlar; zamanlarýna "NUR ÜSTÜNE, NUR" saçar,
Çaðý da, çaðdaþlarý da; O’nda, "ÞÝFA(!) BULUR..."
Her yüzyýl, bir “GÖNÜL ÝNSANI” ile anýlýr,
Çaðý da, çaðdaþý da; bu, “GAMET”den sayýlýr;
O, kötülüðü savar.. O’ndan, “SEVGÝ” yayýlýr,
Sevgiyi tadanlarsa, bu “SEVGÝ ile KAVRULUR…”
“ÇAÐ’da, ÞAFAKLAR’da!” Titrerler.. O’nun üstüne,
Kullar gibi, melekler de, vurgundur.. sesine;
Gören de, görmeyende; muhtaçtýr.. “NEFES’ine!”
O’na; râm olanlara, O; “bin-bir, SEFA OLUR!..”
Haydi, durma; çok daha fazla, düþmeden dara,
Çað’ýnýn saçtýðý, “SEN’deki YARA”yý sara;
Sen de, kendi çaðýna; “DAMGA VARAN”ý ara,
Bulanlarsa!.. O büyük, “DAMGACI’ya SARILIR!..”
O’nlar, durmaz.. “bütün gönüllere,” girmek ister,
Kararmýþ bir kalp görünce; onu, hemen siler;
Bazan da; gözyaþý ile ona, dua eder,
O’nu, takip edenlerse.. “KEVSER’e.. YOL ALIR!..”
** ** **
Bu güne kadar, ’DÝL’ üzerine çok þeyler söylendi ve yazýldý. Dil’e, ben de farklý bir gözle; (farklý olduðunu düþündüðüm bir pencereden) bakarak, bir takým tahliller yaptým. Siz, ne dersiniz? Benim tahlillerimi, KENDÝ ANLAYIÞINIZA GÖRE YORUMLAYIP, DÝL’ÝNÝZÝ BÝRAZ OLSUN HESABA ÇEKEBÝLÝR MÝSÝNÝZ?
Bir de siz, dil’li misiniz? Yoksa, dil’siz misiniz? Dilinize, her zaman sahip misiniz?.. DÝLLÝ ÝLE DÝLSÝZÝN FARKI NEDÝR, BÝLÝR MÝSÝNÝZ?.. YA SÝZ!. BU; DÝL ÝÞÝNE, NE DERSENÝZ?!..
Cevabý, aþaðýdaki þiir versin. “ÝSTER MÝSÝNÝZ?..”
D Ý L V E S Ý Z (DÝL + SÝZ)
ÞÝÝR NO: 04 -- 21-EKÝM- 2008
Cahil’ler, çok konuþurda; alim’ler, neden dilsiz?
Küçük dertler, çok konuþulur; büyük dertler, dilsiz!..
Zýrvalar, tevil götürmez; çünkü, “zýrva! ÝLÝM’siz,”
Ýlmi ile âmil olan; sonunda kalýr, dilsiz...
Dilinde yara olan, konuþamaz; olur, dilsiz,
Dil’i olup, baþka devlet gezenler.. neden, dilsiz?
Dilinden, özürlü olan; lâl veya ahraz.. dilsiz!
Sözüne; piþman olan, der.. ’KEÞKE KALSAYDIM’ dilsiz.
Ucu kýrýlan anahtar; kilitte kalýr, dilsiz!
Bebek, derdine aðlar; konuþamaz, çünkü dilsiz!.
Konuþan, dil olsaydý; hayvanlar kalmazdý.. dilsiz,
Çok dil bilen, tercüman; dilini bilmeyen, dilsiz...
Kim!.. Evlenirken, gelin alýrdý; hünersiz, dilsiz,
Bir de, kaynana karþýsýnda; taze gelin, dilsiz.
Zalim kocanýn karýsý; dilini yutmuþ, dilsiz,
Çenesi düþük, eþ; hiç susarda, kalýr mý? Dilsiz...
Dil olmasaydý; Ezob’un çorba; piþerdi, dilsiz,
Dilini kullanmayan halk; sonunda kalýr, dilsiz.
Yazýn; þarkýsýný söyler, tabiat; kýþýn, dilsiz,
Tüm mahlûkat, konuþur da; bu DÝL’i bilmez, dilsiz!..
Duvardaki KUR’ÂN-I; açýp okuyan yok, dilsiz...
Dallarý, bülbülsüz kalmýþ gül; figan eder, dilsiz!..
Gönül, dilsiz konuþur, sen; gönlünle konuþ, dilsiz,
"Ya! Hayýr söyle. Ya! Sus. HESAP GÜNÜ, KALMA DÝLSÝZ..”
29-06-2007 SAAT:13:10 Konak-ÝZMÝR.
SORU: PEKÝ, YA SÝZ!.. ACABA, HANGÝ TEL’DEN ÇALARSINIZ?.. VE DE HANGÝ DÝL’DEN KONUÞURSUNUZ?.. SÝZ, DÝLLÝ MÝSÝNÝZ?.. YOKSA, DÝL’SÝZ!..
** *** **
Her gün, bir sofraya; en az üç defa oturur ve midenin açlýðýný, o günkü nasibin ile giderir; sonra kalkar, yeni nasipler aramaya koyulursun. Yemeden içmeye, gezmeden tozmaya(!).. her türlü nasip peþinde koþar da; gününü gün ve keyfini ihya edersin...
Peki, hiç manevi bir nasip sofrasýna da oturup; böyle sofralardan da, nasibini aldýn m?. Yoksa; þimdi “nereden çýktý bu münasebetsiz soru” diyerek, bana darýldýn mý?
Ben, yine de; seni, ilâhi bir “NASÝP SOFASINA” davet ediyorum. Davetimi kabul edip, bir defacýkda olsa; bu nasip sofrasýndan, bir manevi nasip almak için.. davetime icabet ederek, bir de bu sofraya buyurmaz mýsýn?..
** *** **
N A S Ý P S O F R A S I
ÞÝÝR NO:8 --- 24-3-2008
Naðmeye güzelliði, aradaki “sükût” verir,
Kar, her yeri kaplasa da; Güneþ görünce erir..
“ER MEYDANI’ndaki zevki!” cenk yapan.. “YÝÐÝT!” bilir,
Nice yiðit, vardýr ki; “O’nda, Kâinat dirilir!..”
“Sen de, sükût; sen de, erime; sen de, zevk!” tattýn mý?..
“SÖKEN ÞAFAK’daki, NUR”u; görüp..” kanatlandýn mý?..
Alim’im sýrrý, ilminden deðil.. edebindendir!..
Veli’nin gönüllere þifâsý.. nefesindendir!..
Aðlamaktan þiþen.. gözler, halkýn dertlerindendir,
Biz; O’ndan, uzak dururuz.. oysa; “O, DOST; BÝZDEN’dir...”
“Siz de, edep; siz de yaþlý göz; siz de, dost” var mýdýr?..
“Ya! Bizim, bu yaptýklarýmýz.. O’na, reva mýdýr?..”
Akýl, odur ki; “iþ- iþden geçmeden..” uyanmaktýr,
O! Dünya’mýzdan göçmeden, “O’na, sahip çýkmak”týr;
Hiç olmazsa.. bir defacýk, “duasýný almaktýr..”
Bu; yaðan.. “NUR YAÐMURU’ndan, biraz faydalanmaktýr!..”
“ Siz de, akýl; siz de, dua ihtiyacý;” var mýdýr?..
“Dua’nýn sahibi”ne, “gönül kapýn,” açýk mýdýr?..
“Adalet, fazilet, ahlâk..” söz birliði, ettiler,
Yaþanan hayat’tan korkup, çok uzaða.. gittiler…
Ak saçlý, bir; “PÝR-i FANÝ”yi; NÖBET’e DÝKTÝLER!..”
Çaðýnýn, BÜTÜN DERTLERÝ’ni; “O’na YÜKLEDÝLER!..”
“NÖBETÇÝ!” çok yoruldu; nöbeti, devralýr mýsýn?.. ”
Sana; lütûf, sunuldu… Bundan faydalanýr mýsýn?
Ne, büyük þans; “DEVLET KUÞU!” her zaman; “BAÞ’a konmaz,”
Çok dikkat et, konanlarýn çoðu.. bunu anlamaz;
Doktorlar, istese de; “her derde, þifâ olmaz
Var ömürde, her zaman; “bu; “HAZIR SOFRA,” bulunmaz!..”
Zümrud-u Anka baþýnda. Baþýný, yoklar mýsýn?
Bu; bir, “NASÝP SORASI!..” Sen de, faydalanýr mýsýn?..
13-3-2008 SAAT: 00:2 KONAK-ÝZMÝR
** *** **
Bakmak ve görmek daima karýþtýrýlan iki kelimedir. “Bakmak nedir?. Görmek nedir?” her bakmak görmek midir?. Her bakan, görür mü? Veya körler, bakmadýðý için mi görmezler?..”
Bakmak, eðer görmek ise; gece karanlýkta da bakarýz, fakat; niçin görmeyiz de, ýþýða ihtiyaç duyar bir lamba veya fener yakarýz?
Siz ne dersiniz?.. Bakmakla, görmek bir midir?.. Yoksa; bakmak baþka, görmek baþka mýdýr? Siz, bakar mýsýnýz? Yoksa görür müsünüz?
Siz, bakmadan, görmeðe uzanan.. “esrarlý yol’u, bilir, bu yol’un üzerinde hiç seyahat yapar mýsýnýz?..
B A K M A K V E G Ö R M E K
ÞÝÝR NO:10 --- 25-EKÝM-2008
Bakmayý mý, seçersin; yoksa, görmeyi mi?..
Görenler seyreyler, mahlûktaki ahengi...
Bakmak!.. Hiç münkün olur mu, görmenin dengi;
Bakan deðil; “gören gözden, yayýlýr.. sevgi...”
Gel. Sen; baktýðýna, bundan sonra, dikkat et,
Artýk; bakmakla görmenin, farkýný.. farket.
Görmeyi, iyi öðrenip; bakmayý terket,
Görerek, “RABB’inin Þanlý Ýsmini þerh et...”
Bütün hayvanlar da bakar, fakat görmezler...
Onlar baktýklarýnda, idrak edemezler...
Ýþte bu sebepten, tefekkürü bilmezler...
Günah ve sevap yok, “bir hesap da vermezler...”
Halbuki; insan, çok bedenle(!) yaratýldý,
Her beden, bir çok HAZ ve NAZ’la donatýldý;
Bakana göz, görene FÝRASET sunuldu,
KUL, “YARATILAN’ý; görmek için, var oldu...”
Gerçeði bulmanýn þartý, iyi görmektir,
Her olay ve iþi, ibretle izlemektir.
Gördüklerini de, gönlünde eritmektir,
Yaratýlýþ sýrrýn, “bakmak deðil görmektir...”
17-TEMMUZ-2007 SAAT: 06:45 Konak.
** *** **
Bildik bir terimdir, her zaman duyarýz, fakat nedense çoðumuz tepki vermez ve bu çok önemli düsturu, yeterince hayatýmýza mal etmeyiz. Halbuki, “BÝR MUM YAK” bir çok þiire ve nesire konu olmuþ; bir çok derde deva olup, bazan da, bir çok çeþitli yarayý da.. sarmýþtýr...
HAYDÝ, VARMISINIZ... BÝR GÖNÜL KAZANMAK ÝÇÝN, BÝR MUM’DA, BÝZ YAKALIM! BU MUM’LA, BÝR EL DE BÝZ TUTALIM.. BÝR GÖNÜL DE BÝZ KAZANALIM..! ÖYLEYSE HAYDÝ, NE DURUYORSUN?
“.. B E K L E M E!.. VE SEN DE; HEMEN ÞÝMDÝ, BÝR MUM YAK!..”
Evet. Durup bekleme!.. Bir baþkasýnýn, yaparak “kazanacaðý sevaplarý!” sen de kazanmak için.. artýk, durup hiç bekleme.. hemen þimdi, vaktin var ve elin ayaðýn tutuyorken sen de durma; .. “BÝR, MUM YAK!..”
ÞÝÝR NO: 12 -- 25 EKÝM 2008
S E N D E; B Ý R, MU M Y A K!..
Þu; Ahir Zaman’ýn, “KÖR KARANLIÐI!”na,
Batmýþ Güneþ’in, “GECE AYDINLIÐI!”na;
Bölünmüþ olan, kalbin.. ferahlýðýna,
Haydi, durma. Gayret et.. sen, de; “BÝR, MUM YAK…”
Þeytan’nýn; yolunu þaþýrttýðý, þaþkýna!
Ýman nurunun, küllenmeyen aþkýna,
Uyanmasý için, “ÝSLÂM’IN FARKI”na,
Nur hüzmelerinden.. sen, de; “BÝR, MUM YAK…”
Þanlý mazi, gönülde derin yara,
Þükür; ümitlerimiz, vardý.. “BAHAR!”a;
Durma!.. Sen de; girecek, bir “GÖNÜL” ara,
O, ‘kararmýþ kalpler’e.. sen, de; “BÝR, MUM YAK…”
Geçici lezzetleri; koy, bir kenara,
Ömür, çok kýsa. Durma!.. “GERÇEÐÝ ARA!”
Hesap günü! Defteri, “SAÐDAN ALMAÐA,”
Vaktin, var iken; hemen.. sen, de; “BÝR, MUM YAK…”
Gurbetteki, “ÇÝLEKEKEÞ!”in VUSLAT’ýna,
Dünya’ya, gelmiþ olanýn; “ÝSKATI”na;
Cennetlere, “eriþmenin.. fýrsatý”na,
Kavuþmayý, istersen.. sen, de; “BÝR, MUM YAK…”
Bir mum yak, ki; ýþýklansýn, bu Dünya,
Bir mum ile kurtulsun, bir BAHTI KARA;
“Bir mum yeter, binlerce mum yakmaða,”
Binlerce mumu, yakan.. sen, de; “BÝR, MUM YAK…”
5-AÐUSTOS-2007 SAAT: 05:15 Konak-ÝZMÝR
** *** **
SORULAR:1-AKIL NEDÝR?. . NEREDEDÝR?. NE ÝÞE, NE KADAR YARAR?.. AKIL HER ÞEY MÝDÝR?..YOKSA HÝÇBÝR ÞEY
MÝDÝR?..
2-AKILLI ÝLE AKILSIZIN KISTASINI (farkýný) NEYE GÖRE TAYÝN VE TESBÝT EDERÝZ!!!???...KÝME AKILLI
DERÝZ DE, KÝME DELÝ?!..
3-DÝL NEDÝR? NEREDE, NE KADAR ÝÞE YARAR? NEREDE KARAR? NEREDEN.. SONRASI,ZARAR!..
4-DUDAKLAR NEDÝR?.. NE ÝÞE ve NASIL YARAR?.. NEREDEN SONRASI, ZARAR? BÝR ÝPÝ DAHÝ OLMAYAN
DUDAKLAR, BÝR ÝNSANI NASIL BAÐLAR?..
5)DUDAKTAN ÇIKAN BÝR SÖZDEN, GÖZ NEDEN AÐLAR?.
6)ÖLMÜÞ BÝR ÝNSANIN, CESEDÝ (eli, kolu ayaðý) KONUÞUR MU? KONUÞSAYDI, “ACABA NE DERDÝ?” VEYA
KONUÞUYORSA,“HANGÝ DÝLDEN KONUÞUYOR?..” BU KONULARI, HÝÇ DÜÞÜNÜP DE, BÝR SONUCA
ULAÞTINIZ, BÝR KARARA VARDINIZ MI?..
Önce, bu sorulara SÝZ bir cevap verdikten sonra, bir de; aþaðýdaki þiir eþliðinde beraberce düþünelim.
Bana katýlmaya ne dersiziniz?..
Sonra da, aklýmýzla ve mantýðýmýzla, bir karar verelim. VAR MISINIZ?.. VE BU ÞÝÝRÝ OKURKEN SÝZLER DE
BANA, KATILIR MISINIZ?
A K I L D Ý L V E D U D A K L A R! . .
ÞÝÝR NO:18 --- 26-EKÝM-2008
BAZAN; GÖNÜL TELÝNÝ, BEYAN EDER,
BAZAN; NEFS, DÝLE GELÝR.. “BENÝM, BEEEN!” DER.
BAZAN DA, ÞEYTAN; BURADAN, SESLENÝR!..
“ÝSLÂM DEÐÝL, GERÇEK DOÐRU; BENÝM” DER,
AKIL, DURUR. DÝL VE DUDAK’LAR SÖYLER...
EHEMNÝYET VERMEZ, BUNA ÇOKLARI,
KALBÝ TUTUÞTURUR, ÞEHVET OKLARI.
KÝMÝNÝ; ÇOK YAKAR.. AÞK YANIKLARI!..
MÜMÝN’DEN.. “FÝRASETLÝ BAKIÞLARI!”
AKIL, BÝLÝR. DÝL VE DUDAK’LAR SÖYLER...
KÂÝNAT’IN BÜYÜKLÜÐÜ ÞAÞIRTIR!..
ZIT’LIKLARI, BÝRBÝRÝYLE YARIÞTIR,
KUR’AN ÝSE, MESAFELER AÞIRTIR!..
GÖNÜL ÝLE DUDAKLARI, BARIÞTIR,
AKIL, SUSAR. DÝL VE DUDAK’LAR SÖYLER...
SEN, ALLAH’I; YER’DE, GÖK’TE, ARAMA,
O’NU BULAMAZSAN, SAKIN YOK SANMA.
ÝNKÂR EDENE DE, ASLA ÝNANMA,
YETER KÝ: ARANA, MESAFE KOYMA,
AKIL, BULUR. DÝL VE DUDAK’LAR SÖYLER...
MÜRSEL’LER; AKLINA, FAZLA GÜVENMEZ,
AKLINA ESENÝ, HEMEN SÖYLEMEZ,
BÝLÝR; “RÜZGAR, DURDUÐU YERDE ESMEZ.”
AKIL; SINIRLIDIR, HER ÞEYÝ BÝLMEZ,
VAHÝY ALIR! DÝL VE DUDAK’LAR SÖYLER...
MÝKÂÝL, ÝSRAFÝL; EL-ELE, GELÝR,
CEBRAÝL; GETÝRÝR, HABERÝ VERÝR;
AZRAÝL, GELÝNCE; ÝNSAN, CAN VERÝR,
HADDÝNÝ BÝLENLER, “ÖLMEDEN ÖLÜR;”
AKIL, DÝL, DUDAK SUSAR. CESET SÖYLER...
AHÝRETTE; TERAZÝ’YÝ, MÝZAN’I,
DÜNYA GÜNÜ, HELALÝ VE HARAMI,
YAPTI ÝSEN, NÝFAKI ÝFTÝRAYI!..
ÝÞLEDÝÐÝN, HATAYI VE GÜNAHI,
DÝL, DUDAK SUSAR.. EL, KOL, AYAK SÖYLER...
15-MAYIS 1999 SAAT:04:20 Konak-ÝZMÝR.
Not: 1) Mürsel=Gönderilmiþ, irsal olunmuþ, nebi, peygamber.
Not: 2) Okuduðunuz þiirler, "surprizsite.com’dan kopyalanmýþtýr. ve tüm telif haklarý bu siteye aittir. Mürsel Münevveroðlu Konak Ýzmir.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.