kel bir adamdan öðrendim yok olmayý
aslýnda hep eldi
iki manada da nice birikti
dölüme karýþtý acýlarý, zevki
nice ince insanlarýn kupalarýný red edip
doðurdu beni
zordu, mecburiyet hep zordur
inandýrdý da
edilgendim onun yanýnda
o mecburiyetten ýþýklar çýkardý
tutmadý ellerimden hiç
bahar gelir bir ömre bedel, sana inanýyorum dedi
býrak diyesim geldi, býrak... inananlar hep mahvetti
inanmýyorum deyip aðladým
o zaman daha hýzlý yürüdüm
çoktan meme ucunu býrakmýþtým havvanýn
adem ol dedi
keldi
eldi
elimi býrakalý koþtum onca yýl
sonra ben var ettim kendi ademimi
o boþluk da üþürken insanýn tüm tüyleri
ürpermeden patilerinden yakaladým onu
bu sefer adem idim, havva’ydý kendisi
bu sefer ben dedim, ne güzel saçlarýnýz var hanýmefendi
aðlamaktan daha iyidi benzin içmek
içtim kýrmýzýyý, asfalt lacivertti
ne zaman saçlarýnýn ardýnca saf bir kadýn gülümsese
hep kel olduðumu hatýrlarým
havva kayýptýr hint’de, bilirim
ve çokça içime gömerim
sanýrým havva dört elif uzatýnca görünecek tekrar gözüme
ay bile her gün umarsýzca görünürken
kaþýnacak týrnak altý etlerine kadar kadýn
diþlerim sarartacak kuruyan dudaklarýmý
zehir kusmayacaðým kendi kabemde
döneceðim yine
havva’m el attýnca kelime