Ayşa Halti
Býldýr kocasý rahmatlýk olunca,
Keldaðý gibi dasdingil kaldý dölleriyle.
Tütün de para etmeyincik,
gidiþat halleti duruyodu allehem.
Sumsuk gibi sýmsýký sarýldý iþlere.
Yazýya cýlban, balcan, bakdenüz, banadura ektiydi.
Kömeç, soðukluk otu zatý kendiliðinden bittiydi.
Höfkeredeki süllüme çýkýp miþmiþ, yeni dünya topladý,
kulaklýya doldurdu; üzümler daha koruktu.
Akürüt dölün güttüðü, birkaç dene sütlüce davarý vardý.
Kesnik, zahterli sürk, belben, koz ve attunlarý
yeleþtirdi böyyük katrembizlere.
Bunlarý satýp bayramcalýk asbab alacaydý döllere.
Daha uyuyodu firtik kýzý Fadik.
-Kele tebeatin kuruya, kalan deelsin haytik!
Bi iþ dutsana, gel uluk banaduralarý ayýkla,
bazara götürecem yooo! Hýþým çýktý söfürden beri.
Ellek ellek duracaðýna, gel kovvatol yörü!
Accýk hýcýl ol, koca arvat oldun kele!
-Hoklanma ana, çekiþ etme hele!
Bu hýþvalar para etmez emme,
ayýklayak keni; ýstýfýl ol!
-Kýrt çeke seni bes, þu yanýþaktaki aðýrda bak!
Abukat sanýn.
-Bettea etme ana, mubarek gün böðün!
-O kürrüþ gardaþýn da tuspaða gibi yatýyo bire.
Git onu galdýr, dehneðinen gelmeyim,
býngýldaðýný þiþirmeyim!
Zahireleri Hössün Âmmi’nin maturuna yükleyicik.
Hem Abduþ, cuma bazarýna beni de götür,
deyi zýnýlayýp duruyodu taman.
Anam iþlik, pontur, kayýþ alacak de kene.
Bak pissik kimi nasýl zýypýyo ondan kerri.
Cücükleri pinniðe dýkdýktan sonra,
Anarya gelen maturun naylonuna bindiler.
Fadik: “Þeþiyem allengiri olsun helimi?” diyodu mafrakta.
Matur barajdan aþa böðürerek inodu, sanýn aznafur böke.
Yayladaðý bazarý çok kalabalýðýdý, sankim olukdu Anteke.
Suriyeden gelen göçmenler de üþüþünce,
sundurmanýn kövlesinde öðlenecek bitirdiler getirdiklerini.
Býldýr bazar ölüktü, n’þliyon diyen bile yoðudu.
Güççük oðlanla asbapçý Kemal’e, Lokumcu Memmed’e,
Hiloþ’un tükkanýna uðradýlar, azzýklarýný doldurdular.
Yenice Köy’e varýþýn, aðþam ezeni okunuyodu.
Fadik havuþa güzel bir iftar sofrasý kurduydu.
Cimemdeki sýcak ekmeklerin kokusu,
taaa siyeçten duyulodu.
Pahalalý siresil, oruk, züngül, þiþperek…
Hele cýncýk sürahideki katsalýn soyuk suyu,
beni iç deyodu.
Sabahýnan garbi yeli esende,
acer asbaplarýný giydirdi döllerine.
Sünepe kýlýðýnan yörümelerine gönlü razý olmazýdý.
Güççük Abduþ allenguçda sallanýrken,
keyfine deyecek yoðudu;
Cýrlavuk kimiydi, kaþmerlikler yapýyodu.
Ayþa Halti, döllerini bu bayramýn
bir habbe sevindirdiði için mutluydu.
Yudumladýðý pohur gibi, yüreði de sýcaðýdý.
Abduþ’a bakýp þöle sölenodu:
-Bes okusun, örgetmen yapýcým keni…
06.03.2013
Muhittin Alaca
Hatay’ýn Yayladaðý ilçesi ve civar köylerinin þivelerini derleyip bir hikâye oluþturdum. Anadolumuzun her köþeþi böyle zenginliklerle dolu. Bu renkliliði gün yüzüne çýkarmak gerek diye düþünüyorum.
Hikâyede geçen kelimelerin anlamlarý:
Halti ya da amti(hala), býldýr(geçen yýl), dasdingil(Tek baþýna), döl(çocuk), halleti(sallantýda olmak), allehem(galiba), sumsuk(yumruk), yazý(tarla), cýlban(bezelye), balcan(patlýcan), bakdenüz(maydanoz), banadura(domates), kömeç(ebegümeci), soðukluk otu(semizotu), höfkere(avlu), süllüm(merdiven), miþmiþ(kayýsý), yeni dünya(malta eriði), kulaklý(çift kulplu sepet), koruk(olgunlaþmamýþ üzüm), akürüt(sevimli, yaramaz çocuk), dene(tane), davar(küçükbaþ hayvan), kesnik(çökelek), zahterli sürk(kekikli kahvaltý malzemesi),belben(incir pestili), koz(ceviz), attun(siyah zeytin), katrembiz(cam kavanoz),
Bayramcalýk asbab(bayramlýk kýyafet), firtik(þýmarýk kýz), kele(kýzlara hitapta kullanýlýr), tebaatin(yapýn), kalan(artýk), haytik(ufak), uluk(çürük), hýþý çýkmak(çok yorulmak), söfür(sahur), ellek(aylak), kovvatol(destek ol), yörü(yürü), accýk(biraz), hýcýl olmak(utanmak), hoklanmak(öfkelenmek), çekiþ(kavga), hýþva(döküntü), emme(ama), keni(kendisini), ýstýfýl ol(sen bilirsin), Kýrt çeke seni bes(Beddua çeþidi), bes(tek), yanýþak(geveze), aðýrt(aðýz), abukat(avukat), bettea(beddua), böðün(bugün), kürrüþ(sýpa), tuspaða(kaplumbaða), bire(erkeklere yapýlan hitap), deknek(deynek), býngýldak(çocuklarýn kafatasýndaki kýkýrdak bölge), zahire(kuru kumanya), ammi(amca), matur(traktör),zýnýlamak(zýrlamak), taman(öyle deðil mi? anlamýnda), iþlik(gömlek), pantur(pantolon), kayýþ(kemer), pisik(kedi), zýypmak(kaymak), ondan kerri(ondan sonra), cücük(civciv), pinnik(kümes), dýkmak(içeri koymak), anarya(geri vitesle gelmek), naylon(römork), þeþi(baþörtüsü), allengiri(albenili), helimi(tamam mý), mafrak(yol ayrýmý), aznafur böke(azgýn teke), Anteke(Antakya), kövle(gölge), n’þliyon(ne yapýyorsun), azýk(azýk), havuþ(bahçe), cimem(ekmek selesi), siyeç(çit), pahala(bakla), siresil(ayran aþý), oruk(içli köfte), züngül(hamur tatlýsý), þiþperek(mantý), cýncýk(cam), katsal(büyük pýnar), garbi(batýdan esen serin rüzðar), acer(yeni), sünepe(kýlýksýz), allenguç(salýncak), cýrlavuk(cýrcýr böceði), kaþmerlik(komiklik), habbe(tane), pohur(ada çayý)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.