BÝR SATIR BÝR MEKTUP BÝRDE ROZALÝNDA
kýrýlgan rüzgar
"küflü- toprak kokusu" savurur
yeldeðirmenlerinde dönerken zaman
an aynalarda kýrýlýr
aniden baþlayan saðanaklarda sallanan söðüt
gölgeler karartýr
gün batarken derin vadiden
göðsüne yýldýzlar doldururdu uzak kasabalar…
yaðmurun ýslaklýðýnda bir gri bulut
asýrlýk sarnýçlara sýðýnýr
ki dünden hazýrdýr yüreði sipersiz aðlamaya hazýr...
barut kokulu kara bir gecede
yürekler yaprak döker
paslanýrken demir kapýlarýn menteþeleri
daralýr hücreler
týrnaklarý kanatan uzak mavinin pençesinde
geniþler kelepçeler
üþürdü mahpusluðun akþamý...
oysa mahpusluk kadar zordur
sokakta iki adým bir satýr bir mektup yazmak
ya da bir özlemi iki dizeyle þiire dökmek
hele de bir aþktan delice sarhoþken…
kýrmýzý þarap voltasý gün batýmý bir tanyelinde...
aþkýn þavkýnda vurulmak
sonrasýnda mýsralarýn sonsuzluðunda karýþýp
sokakta iki adým bir satýr bir mektup yazmak
o kadar kolay deðil iþte zindandan kokuna sarýlmak
ah ! Rozalinda..
þimdi bir þiir çýðlýk atýyor içimde
ah ! Rozalinda yine nerden geldin ansýzýn aklýma….