YAKAMOZ
yakamoz sessizliði yosun olur geceye
akar bir mavi
nehirler gider derinden gizlice
sol yaný yaralý sokak lambalarý suskun
türkülerin mahpusluðu baþlar dudaklarda
görüþmeci bakýþlar pencerelerde
kuru tütün, otlu kokulu peynir
zulasýnda kuru soðan
sanki bir "Ahmet Arif" hasreti
tüter buram buram anadolu dolu dolu...
kapý altý bir ekmek olur
dýþarýdaki serçenin sesi
iki parmaklýk tek söz
O D A lal kesilir karanlýk çöktüðünde hücreye
gözleri hürriyet bekleyen mavi küser güneþe
görüþmeci bekleyen düþler
sadýk kalýr hep uykusuzluklar
kelepçeli gözlerimdeki þafaðýn ilk aydýnlýðýna
konar hep taþ duvarlarýn dikenli sýnýrlarýna
ama yine de kararsýz kalýr kara geceler
yaðlý ilmekler sallanýr rüzgarda
içerde zaman bir asýr gibi dalgalanýr
kelepçe takmýþ kokun çarparken kayalýktaki tenime...