Violinlere dokundurduðum hüznün yansýmalarýnda
hürriyetimi ezginin avuclarina birakiyordum
uzaktan yankýlanan sesine ses vererek
perdelerini, erguvani hüzünlere dolandýrýrdým
karanlýða mum dikiyordum sonra
bakýþlarýmdaki sürgün cemreye karþý
bir yaným yanýk
bir yaným üveyik suslarda
sessiz bir medceziri aðýrlýyorum
beyaz sayfaya
renksiz, ruhsuz yalnýzlýklar topluyorum kýrýk
kalbimi arardým o an, avuçlarýmdaki benlerde
dökülen mýsralarýn peþinde sürüklenirdim durmadan
sessizliðe sesleniyordu yalnýzlýðýn esiri
karayel esintisini unutarak koynunda
duvar arkasýnda kelepçeli, yalýn duruþuyla
aþkýn berduþluðuna yakýnýyordu isli bulutlar
ben, zamaný
gözlerim kapalý yüzdürürken bakýþlarýmdan
ebabil kuþlarýndan kalma
bir kelebek, karþý kýyýdaki penceremize
ecel rengini çalýyordu
ve sahildeki martýlarla, deniz
inatla sesleniyordu haliç’te
masallarda þavkýný asan duslere
düðümlenmiþti yüreðim sessizliðe tövbe ederken
acemi bir suskunluðu pay edip yürek sofrasýna
kadeh kadeh hüzüne yeminler içiyorken ay ýþýðý altýnda
Ah surüyordum, elimde olmadan kalemin kurþununa
yârenlik, yýldýzlar küskün nasýlsa
sýr vermez yakamozlar
hançer bakarken bana
sâkiler çoktan yol almýþtý oysa
kalp aðrýlarýnýn gebe kaldýðý sayfalara
yakamozlar, dalgalara sýr verip
adýmý yazdýrýyordu denizin altýnda
yüzdürdüðüm kagýttan gemilerle
ben üþüyordum yine…
þimdi ,buz tutuyor kederim
efkâra kandiller d/üþüyor
güneþ dokunurken tenine
aynalar sýr dökedursun
Kederi gözlerime kazýyorum
ölesiye sendeyim golha
bu dilimin sus hali alnýma
mýsralar düþülmüþ ya çizik çizik evvelden
acýyla esrik içim
biliyorum
sussa da yüreðimdeki revnak
susuzluðumu gideremiyor
öykünsem de ardý sýra hüzünle
Sesim dövünse de dalgalarda zýlgýtla…
dile nefes sürdükçe
Ah düþer sol yanýma
inceden ince
bir cüzzam ateþin altýnda…
“golha” sýzýldanýyordu kemanla
zul bakýyor ay ýþýðý yâdýna
yýldýzlar düðümlenen hýçkýrýklarla
aðlaya dursun kemanýn âsi sesine
ben,
bahara cemreler serpiyorum
çekiyorum gözlerini sozlerimden
yüreðimin dilini çözemese de yildizlar
ve