Aðýr yaralý bir gün, ertesi gece
sokaklar suskun soprano
þair öldü þarký baþladý , arkasý yas
yaslan rüzgârlara yaslanabildiðince
Tutmayacaðým
avuçlarým nasýrlý
avuçlarým yabancý kalabalýklar
ciðerlerimin bir caný çekiyor ki sorma
nikotini, tarçýný, seni
kýrýk pencereleri
arkasýnda
serseri bekleyiþleri dudaklarýmýn
dehlizlerinde arýnan k/ayýp bir def(i)ne misali
zenginliklere ve bahara küskünlüðümsün
Tutmayacaðým
þehirlere uzak bir lunapark kadar sessizim
þiir yazmayý unutalý
yollarý yokuþlarý unutalý
bir köy düþünü unutalý misali
çokça masum kalacaksýn kelimelerde
Kelimeler;
Cumhuriyet ve dualar gibi kalabalýklara karýþýyor
senin vatanseverinim aslýnda
anlamsýz gözyaþý seanslarý misali
hiç tanýmadýðým bedenlerde benzerliklere büründükçe akýyor
kara tahtaya kalkmayalý
yani siyah ve beyaz kadar tozlu
Kelimeler ;
zengin anlamlýlara inat züðürt bir masal devrimine uyaklý
oysa ki meydanlar güvercin yuvasý
oysa ki meydanlar boynunun kokusu
yoksulluk ve yetimliðimsin hayat gibi,
Kelimeler dilsiz,
bir çýðlýk misali meydanlara yanký
böylesi üþümeyeli böylesi yanmayalý
yani toprak ve aþk kadar anlamlý, yaðmura muhtaç
bulutsuz olsa da, bazen mutsuzdur gökyüzü...