Sen, sana söylenmiþ bu sözcükleri alýp önce göðsüne bastýrýyorsun, sonra harf-harf, hece-hece içlerini açýp bakýyorsun.
Her harfin, her hecenin içinden neler çýkýyor neler. Mesela bir sýcak öpücük. Mesela bir kýrmýzý gül, bir erguvan dalý, en güzelleri söyleten bir kahve falý. Çöl sýcaðýnda boðaz rüzgârý ya da kutup soðuðunda imbat esintisi. Belki reklamý yapýlan her türlü, en pahalýsýndan bir þeyler. Mesela þýk bir restoranda parmaða takýlan tek taþ yüzük gibi. Fonda yaylý çalgýlar orkestrasý.
Belki de reklamý hiç yapýlmayan, her türlü en ucuzlardan bambaþka þeyler. Mesela bir köfteci tezgâhýnýn önünde, saça takýlan papatya gibi. Fonda bir sokak çalgýcýsýnýn aðýz armonikasý. Ya da bütün bunlarýn hepsi birden Belki de bütün bunlarýn hiç birisi. Ama mutlaka içten ve sevgi kokulu bir gülümseme çýkacaktýr o sözcüklerin içinden, her harfinden, her hecesinden.
...,
-Bana güzel bir þey söyle. -Seni seviyorum.
* * *
Yüreðinde sevgi taþýyan ve sadece bir gün deðil her gün “seni seviyorum” demesini bilen herkes için “sevgililer günü” kutlu olsun.
Cevat Çeþtepe
Sosyal Medyada Paylaşın:
uzungemici Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.