perdeleri yakmak
Perdeleri ateþe vermek istediðinde
genellikle bir engel çýkar
yaðmur baþlar mesela
yada
bir telefon gelir:
“Bedri, Bey. Ýþ görüþmeniz olumlu sonuçlandý.” der yabancý ses.
Kibriti söndürür evden çýkarsýn.
Yol ve yemek yok. Sadece asgari ücret.
Ayrýca öðle tatilini burada geçireceksin.
Eyvallah der iþi alýrsýn.
Birkaç gün sonra eline fýrça ve sabunlu su verirler.
Vitrin camý ve üç metre yukarýda duran þirket adýnýn yazýlý olduðu büyük tabelaya bakarsýn.
Bir merdivenin zirvesinde elinde fýrçayla dururken
senin yerinde olmadýklarý için
memnun görünerek altýndan geçen küçük insanlarý izlersin.
Sýra camlara gelir ve bol köpüklü suyu aþaðý çektiðinde
kýllý bir el belirir camýn arkasýnda
gözünden kaçýrdýðýn kirli noktayý iþaret eder parmaðýyla.
Sabunlarsýn, el kaybolur.
Nihayet akþam eve yürürken
basit bir hesapla çalýþmak için neredeyse üzerine para verdiðini farkedersin.
Gözler kapanmaya baþlar, kadýn bile düþünemezsin.
Ertesi sabah telefon sesi kulak doldurur.
“Bedri bey, iþe gelmediniz?”
“Farkýndayým. Akþamdan kalmayým.”
“Bunun ne anlama geldiðini biliyor musunuz?”
“Biliyorum, ama sen bilmiyorsun. Ýstifa.” Der, telefonu kapatýrsýn.
Öyle iyi hissedersin ki kendini
karþýndaki hýyarýn þaþkýn halde telefonu hala elinde tuttuðunu
düþünürek ellerin ensede seyredersin beyaz tavaný.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.