Tüm müdahalelere raðmen kurtarýlamayacak bir kelimesin dudaklarýmda
ki ölüm bile çok neþelidir sessiz bir okyanusun ormana küs kalmýþlýðýnda
Bu yüzden seni anlatmamaktýr sevmek, zührevi bir sonbahar hazinesi gibi
Ufak bir çocuðun gözlerindeki yaþama sevinci yokluðu kadardýr uykular
Karanlýðý olmayan göz kapaklarýnýn nemden ötesi olmayan kirpik çýkmazlýðýnda
düþ görme ihtimalisindir çokça, masumca ki bazen þefkât bile özler sevilmeyi
Bu yüzden sana dokunamamakla yükümlüdür tüm emek kýrýntýlarým
Ruh sendikalarýný hiçe sayan boþ meydanlarda
Ki sen uyurken ben yine de düþerim gözlerinden göðsünün köklerine
Düþün ki
Bir madenciyimdir yüzüm kapkara
Bir iþportacýyýmdýr sokak aralarýnda
Ya da bir dilenci gecelere nam salmýþ
Aþk, bu devleti nasýl eksik sevdiysem seni de öyle sevmektir biraz
Kimine göre devrimci
Kimine göre faþist
Kimine göre ise Afrikalý köleler gibi
Vatansýz
Düþün ki
Ölüm saklayacak adýmý
sen duymayacaksýn
Yaðmur damlasýnýn düþtüðü topraklarda hissedeceðiz yokluðumuzu
ki o koku ne kadar özgürse o kadar var olacaðým pencerelerinin kuytusunda
Düþün ki kuþlar susacak
Düþün ki kuþlar unutturacak
Düþün ki kuþlar gizleyecekler aþka aç bu tabiatýn üzerimdeki örtüsünü
Ben yine de düþeceðim avuçlarýnýn ortasýndaki çizgilere
Mavi gökyüzünün unutulmuþ eflatun sayfalarý gibi …