aylardan Aralýk’tý
ve ayazdý sabah
ve buz gibiydi rüzgâr:
âdeta jilet gibi kesiyordu insanýn yüzünü
gözler, kuytunun en karanlýðýna çekilmiþti o sabah
ama,
gözlerin
O, iri iri bakan gözlerin
sýcacýk renklere açýktý hep
siyaha hiç yer yoktu tebessümünde
O an,
seninle büyüdü yüreðim ,parmaklarýn elimde hapisken..
Seninle ruhumdaki güz sarýsý geride kaldý
bu rüzgâr, bu kokun
birde sevda bahçemiz
bir taze gül…güllerin en goncasý: Sen…
benim için paha biçilemeyensiniz
…
Þimdi uzaklardayým
uzaklarýnda…
olsun,
her gün adýnla doðuyorum
tebessümünle kan yürüyor damarlarýma
ve içime kýzýl bir aydýnlýk gibi sýzýyorsun
günah gibi yakýyorsun tenimi
olsun…
…
izin verdin ya ,yüzü Mâh’ým,
sende bir damla olmama,
sende kaybolmama
bundan daha baþka ne isteyebilirim ki…
biliyorsun deðil mi;
geç ,yokuþa sürülmüþ gül kokulu hülyalarýmýn
dað yamacýna nefes nefese sürülüþüsün benim için
o zirvede hep Sen varsýn
tek, Sen..!
…
Þu an,
ben hangi dünyada yaþýyorum;
seviyorum be..!
hadi, tut yüreðimin elinden
aþkýn içinde yürüyelim
yýldýzlar yaðsýn âsumandan omuzlarýmýza
bülbüller kýskansýn serenâtlarýmýzý
…
Seviyoruz be..!
var mý ötesi..?
hadi,
sýkýca tut yüreðimden
sevdanýn içinde koþalým
sevdanýn içinde…