altın çağ
Sarý kalem boyarken
bir yerdeki güneþi
ne yön esiyor rüzgar?
Ben ve yatak arasýna sýkýþmýþ,
deride çýplak kadýným,
mevsimleri döndüren gözlerin mi?
Yoksa bu boþlukta dönüp duran ben miyim?
Ellerim ucunda
sarkan parmaklar þaþkýn
herkes gibi çok defa
ben de bekledim
ölümü
beklenenin aslýnda ben olduðumu
bilmeden.
Kedi gözünde bir bakýþ
kötülük, acý, ve yasalarýn olmadýðý
korku ve cezanýn olmadýðý
bir altýn çað bakýþý sanki…
Tüm denizler benden yana
bir devinim haliyle kabaran yürekleri cesur
ve ne zaman deniz görsem
ona ceza verip kýrbaçlatan
Pers kralý Serkhes gelir aklýma.
Nerede bu insanlar þimdi?
Savaþlar, ve ölüm bir kadýn yaklaþýnca unutulan
aðrýlar gibi geçici mi?
Soðuk istasyonda bunlarý düþünürken bir kadýn görüyorum,
bir saattir ayný yerde oturmuþ bekliyor,
gözlerinde ýslak sabah ýþýðý
ve yolculuk öncesi ayaklarýnýn bitiþik ucunda
yeþil valiziyle orada
yaklaþan sesine bakýyor demirin.
Saat birþeylerin buçuðu
ve tren yine gecikti
Eskiþehir Garý soðuk.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.