Sen gittin gideli…
Sen gittin gideli,
evim bile özler oldu
sesini, terini, nefesini.
Sedirin minderleri hüzünle doldu,
sýrtýnýn dokusunu arar oldular.
Çarþaflarýn rengi de soldu;
teninin kokusuna hasret kaldýlar.
Sessiz, yapayalnýz duruyor
mutfaðýn tezgahýnda,
ve avucunu özlemle anýyor,
elimde ýsýnan kadehin
diðer eþi.
Sönmüyor da bir türlü ocaðýn ateþi,
býrakýp gidiþine yanýyor durmadan;
dolapta sebzeler üzüntüden hep çürüdü.
Kapýlar gýcýrdayarak aðlýyor,
ve çýtýrdamýyor artýk þöminede yanan aðaçlar,
müziðin sesi de kýsýldý,
neþesini yitirdi sanki duvarda dans eden gölgeler…
Nerdeyse tüm eþyalar, tahtalar yasta;
penceremden baktýðýnda,
gökte kayan yýldýzlar,
gelip giden bulutlar,
gece doðan yeni ay bile artýk bambaþka;
ýsnmak için sarýndýðýnda,
enzimlerini azdýrýp, suratýný þiþiren
battaniyem de çok piþman…
Hepsi, nerde bizim o altýn gülüþlü
kutsal düþlü hatun deyip
söylenir oldular…
Sen hep gel gülüm,
býrakma bizi,
sebepsiz deðil bu hüzünüm,
kýrma kalbimizi…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.