Koca Çınar
Pempe bir mutluluk planý deðil hayat
Kolay deðil, var olmanýn acýsýna katlanmak
Doðduðun günle baþlayan kavgaya
Hiç durmadan emeklemek
Bilmediðin bir yolda
Seveceksen, koca bir çýnar gibi seveceksin, evet
Sabýrla
Çýnarýn topraða sarýldýðý gibi
Yavaþ yavaþ ve büyük bir güçle
Sarýlacaksýn sevdiðine
Yýllar söküp atamayacak seni yerinden
Gövdeni kesip alsalar bile
Köklerin hep baðlý kalacak aþkýna
Aþkýn heybetli, ömrü uzun olacak
Korktuðunda gölgene sýðýnacak sevgilin
Dallarýn yuvaný kuracak
Güven vereceksin ocaðýnda beslenip büyüyenlere
Kýþlarý yavru tomurcuklarý koruyacak yapraklarýn
Yazlarý gölgende serinleyecek çocuklarýn
Seveceksen ulu bir çýnar gibi seveceksin, evet
Býkmadan, sapasaðlam
Ýyi günde, kötü günde
Asalak böcekler dadanacak kapýna
Zor günler göreceksin yýllar geçtikçe
Zehrini akýtacak kimi mahluklar
Kimileri kanlý parmaklarýný yalayacak kuytunda
Sen sonsuz bir çýnar gibi emin
Deðiþeceksin, pisliðe bulanmýþ kabuðunu atýp
Gövdeni saran örtünü yenileyeceksin
Doðmuþsan, hiç durmadan emekleyeceksin
Hayatýn yükünü taþýyacaksýn korkmadan
Dizlerin sýzlayacak akþamlarý
Her doðan günle doðacaksýn yeniden
Gövden terlediðinde
Islanmadýk yer kalmayacak teninde
Akþamlarý doklara sýzacak
Yorgun demircinin çekicini alacaksýn elinden
Ölümüne vuracaksýn yenilmez görünen çeliðe
Avuçalarýn kanayana, parmaklarýn kýrýlana dek
Vuracak vuracaksýn, bakýrý demirden ayýracaksýn
Hiç uyumadan geçeceksin simitçinin yerine
Hamurun harcýnda yumuþayacak
Rahatlayacak kasýlmýþ parmaklarýn
Boðazýn sabah serinliðinde
Mutluluðu adidas pijamayla dolaþmak zanneden erkencilere
Çay yanýnda susamlý simit sunacaksýn
Ve çayý yudumlarken
Göklerin en kýzgýn günlerinde bile
Sarp yamaçlarda hiç durmadan
Çay toplayan iþçiler gelecek aklýna
Dalacaksýn ürkekliðine hayalin…
Yanýndan geçen teknenin motor sesi
Aðlardan gelen deniz kokusu
Balýkçýnýn güneþten kararmýþ teni
Gözlerine karýþacak kýrýþmýþ kýsýk
Masmavi deniz gözleri…
Fýrtýnada çýkacaksýn ilk ava
Dalgalar "baðýr baðýr" baðýracak etrafýnda
Tek bir iðneyle tek tek tutacaksýn balýklarý
Sonra
Balýðý öyle çatal býçakla deðil
Kýlýný kýlçýðýný ayýklamadan
Baþýyla gözüyle kemiðiyle yiyeceksin
Mangalda kömürü harlarken
Onun tozunu yutaný da anmadan geçmeyeceksin
Fersah fersah topraðýn altýnda
Kara dehlizlere ineceksin
Ölümün namlusu þakaðýnda
Kayalarý deleceksin Kerem gibi
Bir top ateþ için bile olsa
Varlýðýný armaðan edeceksin
Tek kalmýþ bir dosta
düþüneceksin…
biz nedir diye soramadýk kendimize
nerden geldik diye düþünemedik hiç
yaþamaktan vakit bulamadýk
hayattan hesap sormaya
ne de hayat hesap verdi bize hiç
ne zevkimiz vardý dinlenmeye
ne de halimiz
uyuyamadýk, yýðýldýk
koþamadýk, yuvarlandýk
denize girmek için, boðulmamýz gerekti
kýrda gezmek için sonbaharda
düþen yapraklarý toplamamýz
biz inanmadýk, korktuk
bizim sevinçten aðlamak için
dayak yememiz gerekti
biz secdeye duramadýk hiç
kalbimizi rahatlatamadýk
çelme taktýlar, kafamýzýn üstüne çakýldýk
alnýmýza topraðýn izini çalýp
mümin dediler
aldandýk
fakir dediler
alýndýk
asker dediler
saklandýk
Evet
Seveceksen, koca bir çýnar gibi seveceksin
Sabýrla
Çýnarýn topraða sarýldýðý gibi
Yavaþ yavaþ ve büyük bir güçle
Sarýlacaksýn hayata
Yýllar söküp atamayacak seni yerinden
Gövdeni kesip alsalar bile
Köklerin hep baðlý kalacak
Yaþamýn yeþerdiði tek dost
Bu Kara Topraða.
M. Sami Akbeniz
photo by M. Sami Akbeniz© (Kayalar Köyü, Çanakkale)
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.