Meslek hayatý boyu, sýnýfa girdiðinde Konuþmaya baþlarken, ilk sözü selâmýydý. Doðru bildiði þeyden, asla tâviz vermezdi Hak, hukuku gözeten, fikriyse âlemiydi.
Dâvâya hizmet etti, kalemiyle, seriyle Sonunda zayýf düþtü, bir kemik bir deriyle Hem telif hem tercüme, onlarca eseriyle Geride býraktýðý, son sözü kelâmýydý.
El kendini üzse de, o elleri üzmezdi Kolay kolay kimseye, sinirlenip, kýzmazdý Doðru olan kalemi, eðri büðrü yazmazdý Þerrin tilmizleriyse, onun hep Bel’âm’ýydý.(*)
Ecel vakti gelince, onun da rýzký bitti Kasým yirmi dokuzda, o da göç edip gitti Hem halka hem de Hakka, yýllarca hizmet etti Eðitim ve öðretim, terbiye tâlimiydi.
Kime ne zaman neyi, ne denir onu bildi Söz söylerken, yazarken, dili en sâde dildi Fikri de adý gibi, faydalý ve Cemil’di Soyad; “Çiftçi” olsa da, sabaný kalemiydi…
29/11/’12 Hanifi KARA
(*) Bel’am: Terbiyesiz, aç gözlü, pisboðaz, obur… “Bel’am bin Bâura” adýnda bir Ýsrail oðlu ve Firavun yanlýsý…
Sosyal Medyada Paylaşın:
Hanifi KARA Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.