Siyah - beyaz bir filmin son sahnesindeyiz,
Yaðmurlu bir havada, loþ bir tren garýnda;
Ayrýlýðý haykýran kara tren düdüðü
Ve iþte o düdüðün hüzünlü sesindeyiz...
Vagon penceresinde dalgýn duran bir çift göz,
Bakýþý sabitleþmiþ peronda bir noktaya,
Loþ havayý titreten bir kampana vuruyor
Ve yalnýz bir adam var kalabalýk içinde;
Dokunsalar düþecek, ayakta zor duruyor..
Sonra boþalan islim, o kocaman ’çuhhhh’ sesi,
Son baðlarý koparan bir canavar nefesi...
Sanki hiç istemeden, üþengeç kýpýrdýyor
Yavaþ yavaþ dönüyor o yorgun tekerlekler,
Duygularýn yüzlerde gölgelendiði an bu;
Kimi gurbete yolcu, kimini sýla bekler...
Ve trenle beraber, perondaki adam da
Yürümeye baþlýyor, giderek hýzlanarak.
Gözü hep o vagonun penceresine kitli,
Tren de sanki onu bekliyor nazlanarak...
Kalabalýk peronda, çarparak saða sola,
Baþýnda fötr þapka, koþuyor þimdi adam,
Göz pýnarýna dolmuþ damlayý gizleyerek
Bir yanda da vaðonun penceresinde bir el,
Gözyaþýyla ýslanmýþ bir mendili sallýyor
Sýrýlsýklam gözlerle adamý izleyerek....
Mendilden dökülürken tükenen son umutlar,
Gözyaþý yaðdýrýyor sanki gökten bulutlar...
Adam son bir gayretle, trenle yarýþýyor,
Mümkün olsa uçacak vagon penceresine.
Gözündeki damlaya, yaðmurlar karýþýyor...
Sonunda pes ediyor, içi dýþý ýslanmýþ
Canlý cenaze gibi, bir direðe yaslanmýþ...
Filmin bu sahnesinde iki rolüm var benim;
Pencereden mendili sallayan el de benim,
Peronda ümitsizce koþan adam da ben’im....
Ünal Beþkese
5 Aralýk 2012
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.