Dosttan gelen gül þerbeti,
Döküp gitmek yoktur bizde.
Terk eyleyip hoþ sohbeti,
Çýkýp gitmek yoktur bizde.
Yýrttým dünya tapusunu,
Yaptým gönül yapýsýný,
Kýrýp dostun kapýsýný,
Çekip gitmek yoktur bizde.
Çaðlar gönlüm coþa coþa
Dere tepe aþa aþa
Suya hasret varken, boþa
Akýp gitmek yoktur bizde.
Kara toprak kula kundak
Dünya denen ara durak.
Haklý söze kýzýp, dudak,
Büküp gitmek yoktur bizde.
Þükür, aþtým kin daðýný,
Bozdum nefsin þer aðýný,
Dostun, gönül otaðýný,
Yakýp gitmek yoktur bizde.
Buldum doðru güzergâhý,
Terk etmem ben bu dergâhý,
Gönül Hakk´ýn nazargâhý,
Yýkýp gitmek yoktur bizde.
Dostum varsa bacam tüter,
Dost baðýnda bülbül öter,
Hiç demeyiz; tamam, yeter,
Býkýp gitmek yoktur bizde.
Gör ki, gönlüm döndü sele,
Hakikatler gelir dile,
Uzatýlan dostça ele,
Bakýp gitmek yoktur bizde.
Hayýr ve þer; iki nehir
Kirli suda yüzmez mahir
Yüreklere acý, zehir
Ekip gitmek yoktur bizde.
Bildik kulun Mi’râcýný
Tattýk imanýn gücünü.
Sevgi, dostluk aðacýný,
Söküp gitmek yoktur bizde.
Mecit AKTÜRK
Berlin 16.11.2012